23

Eğer Allah, onlarda bir hayır olduğunu bilseydi, hakkı mutlaka işittirirdi. Allah onlara işittirse bile yine de yüz çevirirlerdi. Onlar zaten yüz çeviricildirler.

Şâyet Allah, bu müşrikler hakkında hayırlı olacağını bilmiş olsaydı onlara, Kur’an’ın öğüt ve ibretlerini işittirirdi ki, Allah'ın delillerini bizzat Allah'tan duyup düşünsünler. Fakat Allah onlarda herhangi bir hayır olmadığını, onların, cehennemlik oldukları yazılan şakiler olduklarını bu itibarla iman etmeyeceklerini bildi ve onlara işittirmedi. Şâyet Allah onlara Kur’an’ı işittirse de onu öğrenmiş olsalar bile onlar, Allah'tan ve peygamberlerinden yüzçevirirler. Kendilerine gerçekleri gösterecek delillere iman etmezler. İnatlanda ısrar ederler.

Bir kısım müfessirler, bu âyet-i kerime'nin müşrikleri kastettiğini Allahü teâlâ'nın, onların iman etmeyeceklerini bildiği için Resûlüllah'a indirdiği Kur’an’ı onların işitmesini nasîbetmediğini söylemişlerdir.

Diğer bir kısım âlimler ise bu âyetle münafıkların kastedildiğini, Allahü teâlâ'nın, onların dilleriyle söylediklerini kalblerine nüfuz ettirmediğini zira onların, iman etmeyeceklerini bildiğini söylemişlerdir. Âyet-i kerime bir faraziyeyi belirtmektedir. Yani, kendilerinde bir hayır olmadığını bildiği halde, Allah'ın, onlara, Kur'an'ın öğütlerini işittirdiği farz edilse bile onlar yine de inkâra sapacaklardı. Âyet-i kerime, Peygamber efendimizi teselli etmekte ve müşriklerin iman etmemelerine üzülmemesini öğütlemektedir.

23 ﴿