8Evet, Allah ve Resulü yanında onların nasıl bir antlaşması olabilir ki? Size gelip gelecek olsalar ne akrabalık bağını gözetirler ne de verdikleri sözü. Ağızlarıyla sizi memnun etmeye çatışırlar fakat kalbleri bundan kaçınır. Onların çoğu fâsıktırlar. Bu müşriklerin, Allah ve Resulü katında ahitleri nasıl geçerli olabilir ki? Eğer bunlar, siz mü’minlere galip gelecek olsalar, ne akrabalık bağnı, ne Allah'ın hakkını, ne yaptıkları yeminleri ne de verdikleri sözü gözetirler. Sizlere dilleriyle tatlı sözler söyleyip, kalelerinde bulunanın akine, size şirin görünmeye çalışırlar. Halbuki aslında onların kalbleri, böyle davranmalarını kabullenmemektedir. Onların çoğu ahitlerini bozan, rablerini inkâr eden ve Allah’a itaatten ayrılan insanlardır. Evet, Allahü teâlâ mü’minleri işte bu çeşit insanlardan sakındirmakta ve bunlara karşı savaşmalarını tavsiye etmektedir. Âyet-i kerime'de geçen ve "Akrabalık bağı" diye tercüme edilen kelimesinin burada hangi manayı ifade ettiği hususunda çeşitli görüşler zikredilmiştir. a- Mücahid ve Ebû Miclez'e göre kelimesinin manası, "Allah" demektir. "Cebrâil, İsrâfîl, Mikâil" isimlerinin sonlarındaki "İL" kelimesi de bu türdendir. Allahü teâlâ bu âyette, muahedelerini bozan kâfirlerin, ne Allah'ın hakkını gözeteceklerini ne de verdikleri muahedelerine bağlı kalacaklarını beyan etmiştir. b- Abdullah b. Abbas, Dehhak ve Süddiye göre ise burada zikredilen kelimesinden maksat, "Akrabalık" demektir. Allahü teâlâ, âyet-i kerime’de, muahedelerini bozan müşriklerin, akrabalık bağını gözetmeyeceklerini ve verdikleri muahedeye bağlı kalmayacaklarını bildirmiştir. c- Katadeye göre, burada zikredilen kelimesinden maksat, yemin etmektir. d- Mücahid ve İbn-i Zeyd'den nakledilen diğer bir görüşe göre burada zikredilen kelimesi, bundan sonra gelen kelimesi gibi "Söz verme" manası nadir. Pekiştirme için tekrar edilmiştir. Taberi kelimesinin "Söz verme, sözleşme yapma, yemin etme ve akrabalık" manalarına, geldiğini ayrıca "Allah" manasına geldiğini, âyet-i kerime'de mutlak bir şekilde zikredildiğinden burada bu manaların hepsinin kastedildiğini söylemenin daha isabetli olacağını söylemiştir. |
﴾ 8 ﴿