15

Ey Rasûlüm, şimdi biz sana, onların kıssasını olduğu gibi, dosdoğru anlatacağız. Onlar, rablerine iman etmiş gençlerdi. Biz de onların bidÂyetlerini artırmıştık. Kavimlerinin karşısına dikilip tam bir kararlılıkla şunu söyledikleri zaman biz onların kalblerini pekiştirip cesaret vermiştik, "Bizim rabbimiz, göklerin ve yerin rabbidir. Biz, ondan başka biçbir ilâh tanımayız. Yemin olsun ki eğer biz, bunun aksini söyleyecek olursak o takdirde saçma bir şey söylemiş oluruz. Şu bizim kavmimiz, Allah'tım başka ilâhlar edindiler. Onların ilâh olduğuna dair apaçık bir delil gösterseler ya. Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir?

Ey Rasûlüm, şimdi biz sana, mağaraya sığınan bu gençlerin haberlerini doğru bir şekilde anlatıyoruz. Şüphesiz ki senden sorulan o ashab-ı Kehf, rablerine iman etmiş bir kısım gençlerdi. Biz de onların imanlarını artırmıştık, kendilerine basiret vermiştik. Bu sebeple rahatlığı terkedip çeşitli çilelere katlanmışlardı. Onlar, kendilerini dinlerinden döndürmek isteyen Tağutun karşısına dikilip te şunları söyledikleri zaman biz onların kalblerine cesaret vermiş, sabretmelerini kendilerine ilham etmiş ve iman huzuruyla kalblerini güçlendirmiştik. Onlar o Tağuta şöyle demişlerdi. "Bizim rabbimiz, göklerin ve yerin rabbidir. Senin ilahların ise rab değil, bizim rabbimizin yaratıkları olan birtakım şeylerdir. Biz, rabbimizin dışında hiçbir ilâh kabul etmeyiz. Zira ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Şâyet biz, rabbimizi bırakır da başka şeylerin ilâh olduklarını söyleyecek olursak o takdirde bizler saçma sapan şeyler söylemiş oluruz. İşte şu bizim kavmimiz, Allah'tan başka şeyleri ilâh edindiler. Onlar, bu iddialarının doğru olduğuna dair apaçık bir delil getirseler ya. Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?

15 ﴿