3Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenebilir. Zina eden kadın da, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir erkekle evlenebilir. Böyle bir evlilik, mü’minlere haram kılnmıstır. Müfessirler, bu âyet-i kerime’yi çeşitli şekillerde tefsir etmişlerdir. Abdullah b. Amr, Said b. el-müseyyeb, Mücahid, Atâ, Zührî, Katade ve Abdullah b. Abbas, bu âyet-i kerime’yi izah ederlerken şöyle demişlerdir: Bu âyet-i kerime, bazı sahabîlerin, Resûlüllah'tan, fahişeliği ile meşhur olan müşrik kadınlarla evlenmeyi sormaları üzerine nazil olmuştur. Bu kadınlar, özel alâmetler taşıyorlar ve kendilerini kiralıyorlardı. Bunun üzerine Allahü teâlâ bu âyet-i kerime'yi indirdi ve o kadınların mü’minlere haram olduğunu bildirdi. Abdullah b. Amr diyor ki: "Müslümanlardan bir adam, Ümmi Mahzul adında bir kadınla evlenmek için izi nistedi. Bu kadın, fahişelik yapıyor ve karşılığında da kendisine bakılmasını şart koşuyordu. Bu adam bu kadınla evlenmek için Resûlüllah'tan izin istedi. Veya bu kadının durumu bir başkası tarafından Resûlüllah'a anlatıldı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Zina eden kadınla ancak zina etfen bir erkek veya bir müşrik erkek evlenir. âyetini okudu. Amr b. Şuayb'ın dedesi Abdullah b. Amr b. el-Ass diyor ki: Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.2 S. 159,225 "Sahabilerden bir kişi vardı, adı Mersed b. Ebi Mersed idi. Bu şahıs Mekke'de esir düşen Müslümanları kaçırıp Medine'ye getirirdi. Mekke'de "Anak" isminde fahişe bir kadın vardı. Bu kadın o adamın dostuydu. Bir gün Mersed, Mekke'deki esirlerden birini kaçırmayı vaadetmişti. İşte bu Mersed diyor ki: "Mekke'ye vardım, Ay'ın ısıttığı bir gecede Mekke'nin bahçelerinden birinin gölgesine vardım," "Anak" ismindeki kadın geldi. Bahçenin kenarında benim gölgemi gördü. Kadın yanıma gelince beni tanıdı ve "Sen Mersed'sin değil mi?" dedi. "Evet, Mersed'im" dedim. Kadın: "Merhaba hoş geldin. Gel bu gece bizde kal." dedi. Ben de dedim ki: "Ey Anak, Allah, zinayı haram kıldı." Bunun üzerine Anak: "Ey çadır halkı, bu adam gelmiş esirlerinizi kaçırıyor." diye bağırdı. Bunun üzerine beni sekiz kişi kovaladı. Ben, dağa doğru tırmandım ve nihÂyet bir mağaraya vardım ve onun içine girdim. Adamlar gelip benim başucumda durdular ve içeriye doğru idrarlarını yaptılar. İdrarları başımı ıslattı. Fakat Allah onları kör etti. Beni göremediler. Sonra dönüp gittiler. Ben, kaçırmak istediğim arkadaşıma döndüm. Onu sırtıma yüklendim. Ağır bir adamdı. Onu, "İzhir" denen yere kadar taşıdım. Orada onun bağlarını çözdüm. Ben onu taşıyordum o da bana yardımcı oluyordu. Nihâyet Medine'ye geldik. Resûlüllah'a vardım ve dedim ki: "Ben, Anak ile evleneyim mi?" Resûlüllah durdu ve bana hiçbir cevap vermedi ve nihÂyet: "Zina eden kadın, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir erkekle evlenebilir." âyeti nazil oldu. Ve Resûlüllah şöyle buyurdu: "Ey Mersed, zina eden bir erkek ancak zina eden bir kadınla veya müşrik bir kadınla evlenir. Zina eden bir kadın da ancak zina eden bir erkekle veya müşrik bir erkekle evlenir. Sen, bu kadınla evlenme. Tirmizî, K. tefsir el- Kur'an Sûre 24, bab: 1, Hadis no 3177 Saîd b. Cübeyr ve İkrime gibi diğer bir kısım âlimler ise bu âyet-i kerime’yi şöyle izah etmişlerdir: "'Zina eden bir çrkek ancak zina eden bir kadınla veya müşrik bir kadınla zina eder. Zina eden bir kadın da ancak zina eden bir erkekle veya müşrik bir erkekle zina eder. Zina etmek mü’minlere haram kılınmıştır." Saîd b. el-Müseyyeb'in, bu âyet-i kerime’yi şu şekilde izah ettiği ve bu âyet-i kerime’nin neshediltliğini söylediği nakledilmektedir. "Zina eden bir erkek ancak zina eden bir kadınla veya müşrik bir kadınla evlenebilir. İffetli olan bir mü’min kadınla evlenemez. Zina eden kadın da ancak zina eden bir erkekle veya müşrik bir erkekle evlenebilir. Bu da iffetli bir mü’min erkekle evlenemez. Said b. el-Müseyyeb'e göre bu şekilde yorumlanan bu âyet-i kerime’nin hükmü şu âyetle neshedilmiştir. "İçinizden bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakirlerse, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, geniş lütuf sahibidir. Herşeyi çok iyi bilendir. Nur sûresi, âyci: 32 Âyet-i kerime’de geçen "Bekârlar" kelimesi genel mânâdadır. Yani, zina eden bekan istisna etmemektedir. |
﴾ 4 ﴿