29Eğer Allah’ı, Peygamberini ve âhiret yurdunu istiyorsanız, iyi bilin ki Allah, içinizden iyilikte bulunanlar için büyük bir mükafaat hazırlamıştır. Ey Rasûlüm, hanımlarına de ki: "Eğer sizler, dünya hayatını ve dünya süsünü arzul uy orsanız, gelin ben sizlere, boşanan erkeğin hanımına verdiği eşyayı vereyim vesizi boşayarak sizden güzellikle ayrılayım. Şâyet sizler, Allah'ın ve Resulünün rızasını ve onlara itaat etmeyi istiyorsanız bilin ki Allah, sizlerden, emirlerini tutarak iyilik yapanlara büyük bir mükafaat hazırlamıştır. Hazret-i Âişe (radıyallahü anhâ) bu âyetlerin izahında diyor ki: "Resûlüllah’a, hanımlarına, kendisiyle beraber kalıp kalmamakta serbest olduklarını tebliğ etme emri gelince, Resulüllah benden başladı ve şöyle dedi: "Ben sana birşey söyleyeceğim. Baban ve annenle istişare etmeden önce acele olarak cevap vermen gerekmez. "Resûlüllah, babamın ve annemin, benim kendisinden ayrılmamı istemeyeceklerini çok iyi biliyordu. Resûlüllah devamla: "Allahü teâlâ şöyle buyurdu." dedi ve: "Ey Peygamber, hanımlarına şöyle de: "Eğer dünya hayatını ve süsünü istiyorsanız, gelin, boşanma bedellerinizi verip hepinizi güzellikle salıvereyim." "Eğer Allah’ı, Peygamberini ve âhiret yurdunu istiyorsanız, iyi bilin ki Allah, içinizden iyilikte bulunanlar için büyük bir mü-kafaat hazirlamıştir." âyetlerini okudu. Bunun üzerine dedim ki: "Ben, hangi hususta babam ve annemle istişare edeyim? Ben, Allah'ı, Resulünü ve âhiret yurdunu istiyorum." Sonra Resûlüllah’ın diğer hanımları da aynen benim gibi yaptılar. Tirmizî, K.Tefsir el-Kur'an, Sûre: 33, bab: 7, Hadis no: 3204 |
﴾ 29 ﴿