49

Ey iman edenler, mü’min kadınları nikahlar sonra da kendilerine dokunmadan boşarsanız artık sizin, onların üzerinde iddet sayma hakkınız yoktur. Derhal onlara boşanma bedellerini verin ve onları güzellikle salıverin.

Abdullah b. Abbas, bu âyet-i kerime’yi şöyle izah etmektedir: "Eğer bir kimse bir kadınla evlenir de ona hiç dokunmadan onu boşayacak olursa, kadının iddet bekleme mükellefiyeti yoktur. Boşanmadan sonra, beklemeden evlenebilir. Böyle bir kadın için mehir takdir edilmiş olursa, Bakara suresinde de beyan edildiği gibi, mehirin yarısı kadının olur. Şâyet mehir takdir edilmemiş olursa erkek, fakirlik veya zenginliğine göre kadına bazı eşyalar verir ki bunlara "Mut'a" denilmektedir. "Başanan kadınları güzellikle- salıverin." ifadesi de bunu beyan etmektedir.

Katade ve Said b. el-Müseyyeb ise bu âyet-i kerime’nin, Bakara suresinin ikiyüz otuz yedinci âyetiyle neshedildiğini söylemişlerdir.

Mut'a verme hakkında Sehl ve Ebû Üseyd; Resûlüllah'dan şunu nakletmektedirler. Onlar diyorlar ki:

"Resûlüllah, Şerahilin kızı Ümeyme ile nikahlandı. Kadın, zifaf için Resûlüllah’ın yanına konulunca Resûlüllah elini ona değdirmek istemiş kadın ise Resûlüllahi istemiyormuş gibi davranmıştır. Bunun üzerine Resûlüllah, Ebi Üseyd'e, kadını (gönderilmesi için) hazırlamasını ve ona ketenden iki elbise giydirilmesini emretmiştir. Nesai K. Eşrefünnisa, bab: 2/İbn-i Mace, K. en-Nikah, bab: 47

49 ﴿