16Kâfirler; "Rabbimiz, hesap gününden önce payımıza düşen (azabı) hemen gönder." dediler. Âyet-i kerime’de kâfirlerin, Allahü teâlâdan, paylarına düşen şeyi derhal kendilerine vermesini istedikleri zikredilmekte ve paydan düşen şeyden neyi kasdettikleri açıkça zikredilmemektedir. Bu itibarla müfessirler bu ifadeyi farklı şekillerde izah etmişlerdir. - Abdullah b. Abbas. Mücahid ve Katade'den nakledilen görüşe göre, burada, kâfirlerin, acele olarak verilmesini istedikleri paylarından maksat, Resûlüllah'ın. kendilerine geleceğini haber verdiği ilahi azaptır. Bu izaha göre kâfirler, ilahi azabın derhal gelmesini isteyerek onunla alay etmişlerdir. Taberi, bundan sonra gelen âyetin, Resûlüllah’a sabretmeyi emrettiğini dikkate alarak bu görüşü tercih etmiştir. Zira Resûlüllah’ın sabrı, onların alaylarına karşı söz konusudur. Süddî ise burada kâfirlerin, Allah’tan acele olarak kendilerine vermesini istedikleri paylarından maksadın, iman ettikleri takdirde cennette erişecekleri mevki ve makamları olduğunu söylemektedir. Kâfirler bunları dünyada iken hemen görmek istemişler ve böylece Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)in doğru söylediğine kanaat getirip ona iman etmek istemişlerdir. Said b Cübeyr ise: "Burada kâfirler, âhiretteki paylarının kendilerine dünyada iken verilmesini istemişlerdir." demiştir. İsmail b. Ebi Halid ise: "Kâfirler, kendilerine rableri tarafından takdir edilen rızkın derhal verilmesini istemişlerdir." demiştir. Diğer bazı âlimlere göre ise burada kâfirlerin, Allahü teâlâdan acele olarak kendilerine vermesini istedikleri paydan maksat, amel defterleridir. Kur'an-ı Kerim, amel defterlerinin sağ ve soldan verilmesinin, insanların cennetlik veya cehennemlik olacaklarını gsöterdiğini zikretmiştir. Kâfirler Kur’an’la alay ederek Allahü teâlâdan amel defterlerinden olan paylarının dehhal kendilerine verilmesini, böylece kendilerinin ne olduğunu anlayarak hak yolu tutacaklarını alay yoluyla söylemek istemişlerdir. |
﴾ 16 ﴿