46

Ey Rasûlüm, de ki; "Ey gökleri ve yeri yaratan, görülmeyen ve görüleni bilen Allah'ım, ihtilafa düştükleri hususlarda kulların arasında hükmü sadece sen verirsin.

Allahü teâlâ, müşrikleri ve onların tevhid inancından nasıl nefret ettiklerini zikrettikten sonra peygamberine kendisini birlemeyi ve bu müşriklerle kendisi arasında hüküm verecek olanın ancak Allah olduğunu bildirmesini emrederek buyuruyor ki: "Ey Rasûlüm, de ki: "Ey gökleri ve yeri yoktan var eden, görülmeyen ve görülen herşeyi bilen Allah'ım, kullarının anlaşmazlığa düştükleri mevzular hakkında kesin hüküm verecek olan ancak sensin. Sen onları birgün huzuruna toplayacak, dünyada iken senin ve kudretin hakkındaki ihtilaflarını halledecek ve hükmünü vereceksin. İşte o zaman kimin gerçekten haklı kimin haksız olduğu ortaya çıkacaktır.

46 ﴿