4İmanlarına iman katmak için, mü’minlerin kalblerine huzur ve sükunet indiren O'dur. Göklerin ve yerin askerleri Allah’ındır. Allah, herşeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Allah’a ve Resulüne iman eden mü’minlerin kalblerine sükunet ve güveni sindiren Allah’tır. Böylece daha önce iman ettikleri farzların yanında yeni farz kılınan hükümlere de iman etsinler. Böylece imanları artmış olsun. *Abdullah b. Abbas diyor ki: "Burada mü’minlerin kalbine indirildiği beyan edilen sükunetten maksat, Allah'ın rahmetidir. "İmanlarına iman katmak, "tan maksat ise şudur: Allah (celle celalühü) peygamberi Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)i Allah’tan başka hiçbir ilâh olmadığına şahadet getirme emriyle gönderdi. Mü’minler bunu kabul edince namaz farz kılındı. Ona da iman ettiler. Sonra buna ilaveten oruç farz kılındı ona da iman ettiler. Daha sonra buna ilave olarak zekât farz kılındı ona da iman ettiler. Daha sonra buna ilaveten Hac farz kılındı ona da iman ettiler. Sonra Allah onların dinlerini tamamladı ve buyurdu ki: "Bugün dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve din olarak size İslamı seçtim.. Mâicie Sûresi, âyet: 3 İşte Abdullah b. Abbas, mü’minlerin imanlarının artmasını bu şekilde izah etmiştir. Allahü teâlâ, âyet-i kerime’de, göklerin ve yerin askerlerinin kendisine ait olduğunu beyan etmektedir. Böylece Hudeybiye sulhünden sonra kalblerine sükunet indirilen mü’minlerin maneviyatlarını yükseltmektedir. Zira Allahü teâlâ tek bir melekle, kâfirlerin tümünü yok ettirebilir. |
﴾ 4 ﴿