11Savaşa katılmayan bazı Bedeviler sana: "Savaşa katılmaktan bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu. Allah’tan, bizim bağışlamamızı dile" diyeceklerdir. Onlar dilleriyle kainlerinde bulunmayan şeyi söylerler. Sen onlara şöyle de: "Allah size bir zarar veya fayda vermek isterse, Allah’a karşı size kim ne yapabilecektir? Doğrusu Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır." Ey Rasûlüm, Umre yapmak için Mekke'ye yaptığın yolculukta sana katılmayıp geride kalan bazı Bedevileri, geri döndüğünde kınayınca, onlar senin kınamana karşı şöyle diyeceklerdir: "Seninle beraber gelmeye, mallarımızı ve ailemizi düzeltmekle meşgul olmamız engel oldu. Rabbimizden bizim, geri kalışımızdan dolayı işlediğimiz hatalarımızı affetmesini dile." Bedeviler bu sözlerinde yalancıdırlar. Onlar, kalblerinde olmayan şeyleri dilleriyle söylüyorlar. Aslında yaptıklarına pişman olmadıkları halde senin, kendileri için af dilemeni istiyorlar. Sen bu Bedevilere de ki: "Ben sizin, Allah’tan affınızı dilesem bile Allah sizi, mallarınızı ve ailelerinizi helak etmeyi dileyecek olursa veya mallarınızı artırarak ve ailenizi düzelterek size bir fayda sağlayacak olsa Allah'ın bu dilediğini geri çevirecek kim olabilir? Bu münafıkların zannettiği gibi Allah onların kalblerinde olanları bilmekten gafil değil bilakis onların yaptıklarından haberdardır. Yaratıklarının yaptıklarından hiçbir şey ona gizli değildir. O, bunları zaptettirmektedir ve âhirette kullarına, amellerine göre ceza ve mükafaat verecektir. Peygamber efendimiz Mekke'ye giderek Umre yapmak istediği Hudeybiye yılında, Kureyşliler'in kötü davranacaklarından çekinerek Medine'nin çevresinde bulunan Bedevileri de Umre yapmaya davet etmiştir. Tâ ki Kureyşliler yanlış bir kanaata sahip olmasınlar ve kendileriyle savaşa gelinmediğini bilsinler. Hatta Resûlüllah bu maksatla, beraberinde kurbanlıklar da götürmüştür. Fakat Bedeviler, Resûlüllah ile birlikte Umre yapmayı reddetmişler ve ona katılmamışlardır. İşte âyet-i kerime bu hususları beyan etmektedir. |
﴾ 11 ﴿