NECM SÛRESİ

Necm sûresi altmış iki âyettir. Otuz ikinci âyeti Medine'de, diğerleri Mekke'de nazil olmuştur.

Bu mübarek Sûre de diğer Mekki Sûreler gibi esas olarak inanç mevzuunu, vahiy meselesini, Allah'ın birliği ve âhiret konusunu işlemektedir. İslam inancının sağlamlığı, Resûlüllah’a gelen vahyin, hiç şüphesiz olarak Allah’tan geldiği ve şirkin sakatlığı, temelsiz ve dayanaksız olduğu beyan edilmektedir.

Bu sûre-i celilede, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)in, vahyi, Cebrâil (aleyhisselam)ı görerek ondan aldığı beyan edilmekte ve buyurulmaktadır ki: "Şimdi siz onun gözleriyle gördüğü şey hakkında münakaşa mı ediyorsunuz?" "Muhakkak ki Muhammed onu (Cebrâili) bir kere daha Sidretül Münteha denilen yerde gördü. Necin Sûresi, âyet: 12-14

Sûre-i celilede, daha sonra, müşriklerin uydurdukları tanrılarının bir vehim ve hayal eseri olduğu beyan edilmekte ve meleklerin, Allah'ın kızları olduğu şeklendeki sakat inançları reddedilmektedir.

Sûre-i celilede devamla, bu dünyada sapık bir inanca sahip olan kimselerin, âhircite hesap verecekleri haber verilmektedir.

Sûre-i celilede, daha önce geçmiş olup Allah’ı inkâr eden kavimlerin uğradıkları felaketlere dikkat çekilmekte ve "Kıyamet yaklaştı." "Kıyameti Allah’tan başka kimse açığa çıkaramaz." "Siz bu kelama şaşıyor musunuz?" "Gülüyor da ağlamıyor musunuz?" "Gaflet içinde oyalanıyor musunuz?" "Artık Allah’a secde edin ve sadece ona kulluk yapın. Necm Sûresi, âyet: 57-62 âyetleriyle sûre-i celile sona ermektedir.

Sûre-i Celilenin Fazileti

Abdullah b. Mes'ud diyor ki:

"İçinde secde âyeti bulunan ilk indirilen Sûre Necm süresidir. Resûlüllah bunu okuyup secde etti. Onunla birlikte arkasında bulunan herkes secde etti. Ancak bir kimse secde etmedi. Bu kişi yerden bir avuç toprak alıp alnına koydu ve böylece secde etmiş oldu. Ben, daha sonra bu kişinin kâfir olarak öldürüldüğünü gördüm. Bu kişi, Ümeyye b. Halef idi. Buhari, K.Tefsir el-Kur'an, Sûre: 53, bab: 4

Diğer bir Rivâyette bu kişinin, Utbe b. Rebia olduğu zikredilmektedir.

Rahman ve rahim olan Allah’ın ismiyle.

1

Bak. Âyet 2.

1 ﴿