11Onun gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı. İkrime, İbn-i Abbas, Ebû Salih ve Reb'i b. Enes bu âyet-i kerime’yi şu şekilde izah etmişlerdir; "Muhammed'in kalbi gördüğünü yalanlamadı. Yani, Muhammed rabbini bizzat gözüyle görmedi. Allah onun kalbine nur verdi o da kalbinin nuruyla rabbini gördü. Abdullah b. Mes'ud ve Katade'ye göre ise bu Âyeti kerime, Resûlüllah’ın, Cebrâili kalbiyle gördüğünü beyan etmektedir. Abdullah b. Mes'ud bu âyeti izah ederken şöyle demiştir: "Resûlüllah Cebrâili ipekten bir elbise içinde gördü. O, gökle yer arasını doldurmuştu. Tirmizi, K.Tefsir el-Kur'anf Sûre: 53, Hadis no: 3283 Allahü teâlânın, gözle görüleceği hususunda üç görüş zikredilmektedir: Birinci görüşe göre: Allahü teâlâyı gözler dünyada görmeyecek âhirette görecektir. Daha sonra da zikredileceği gibi Hazret-i Âişe: "Gözler onu göremez o ise bütün gözleri görür." (En'am 103) âyetini delil göstererek bu görüşü beyan etmiştir. Mesruk diyor ki: "Ben, Âişe (radıyallahü anhâ)aya dedim ki: "Ey anneciğim, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) rabbini gördü mü?" Âişe şöyle dedi: "Söylediğin söz tüylerimi ürpertti. Sen şu üç şeyi bilmezmisin ki, kim bunların meydana geldiğini sana söylerse yalan söylemiştir. Kim sana "Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) rabbini gördü." derse şüphesiz ki o yalan söylemiştir." Hazret-i Âişe bu sözlerden sonra şu âyetleri okudu. "Gözler onu görmez o ise bütün gözleri görür En'am Sûresi, âyet: 103 "Allah bir insanla ancak vahiyle veya perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderir de izniyle ona dilediğini vahyedir. Şuara Sûresi, Âyet: 51 Hazret-i Âişe sözlerine devamla şöyle buyurdu: "Yine kim sana yarın ne olacağını bildiğini söylerse şüphesiz ki o yalan söylemiş olur." Sonra şu âyeti okudu: "Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Lokman Sûresi, âyet: 34 Yine kim sana: "Resûlüllah bir şey gizledi." derse şüphesiz ki o yalan söylemiştir." demiş ve şu âyeti okumuştur: "Ey Peygamber, rabbinden sana idirileni tebliğ et. Eğer yapmazsan Allah’ın peygamberliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz ki Allah, kâfiler toluluğunu hidâyete erdimez Maide Sûresi, âyet: 67 Hazret-i Âişe sözlerine devamla şöyle demiştir: "Resûlüllah rabbini görmedi. Fakat o, Cebrâil (aleyhisselam)ı kendi asli suretinde iki kere gördü. Buhari, K. Tefsir el-Kur'an Sûre 53, bab: l İkinci görüşe göre: Allahü teâlâ hem dünyada hem de âhirette görülecektir. Allahü teâlâyı dünyada görme Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) için gerçekleşmiştir. Ancak Resûlüllah’ın, Allahü teâlâyı görmesi bizzat gözüyle mi yoksa kalbiyle mi gerçekleştiği meselesi ihtilaf konusu olmuşsa da kalbiyle bir veya iki defa gördüğü görüşü tercih edilmiştir. Abdullah b. Abbas, Ebû Salih, Süddi, İkrime bu görüştedirler. İkrime diyor ki: "Abdullah b. Abbas dedi ki: "Muhammed rabbini gördü ben de ona dedim ki: "Allah "Gözler onu göremez o ise bütün gözleri görür. En'am Sûresi, âyet: 103 buyurmamış mıdır? Abdullah b. Abbas ise şöyle cevap verdi: "Vay senin haline, bu durum, Allah'ın, nuruyla göründüğü zamandır. Görülen onun nurudur. Allah'ın nuru Muhammed'e iki kere gösterildi. Tirmizî, K.Tefsir el-Kur'art, Sûre: 53, bab: 7, Hadis no: 3279. Abdullah b. Şekik diyor ki: "Ben, Ebû Zer'e dedim ki: "Şâyet Resûlüllah’ın zamanına yetişmiş olsaydım ben ona bir şey sorardım." Ebû Zer: "Ondan neyi sorardın?" dedi. Abdullah da: "Ey Allah'ın Resulü, sen rabbini gördün mü?" diye sorardım." dedi. Ebû Zer dedi ki: "Ben onu sordum o da: "Ben nur olarak gördüm." dedi Müslim, K.el-İman, bab: 292, Hadis no: 178 Diğer bir Rivâyette: "O nurdur o bana nasıl gösterilecek Müslim, K. el-İman, bab: 292, Hadis no: 178/Tirmizî, K. Tefsir el-Kur'an Sûre 53 Hadis No 3282 diye cevap verdiği bildirilmektedir. Yani, benim, onun zatını görmeme nuru engel oldu. Görüldüğü gibi bu Rivâyetler, Resûlüllah’ın dünyada iken Allah’ı kalb gözüyle gördüğünü beyan etmektedirler. Şa'bî diyor ki: "Abdullah b. Abbas Arafat'ta Kâ'b ile karşılaştı ve ondan bazı şeyler sordu. Bunun üzerine Kâ'b "Allahu Ekber" diye seslendi. Öyle ki yankısı dağlardan geldi. Bunun üzerine Abdullah b. Abbas dedi ki: "Biz, Haşimoğullarıyız." Kâ'b ise "Allah, görünmesiyle konuşmasını Muhammed ile Mûsa arasında taksim etti- Mûsa ile iki kere konuştu. Muhammed de onu iki kere gördü Tirmizî, K. Tefsir el-Kur'an Sûre 53 Hadis No 3278 dedi. Üçüncü görüşe göre ise: Allahü teâlâ ne dünyada ne de âhirette görülecektir. Bu görüş Mutezile'ye aittir. Allahü teâlânın âhirette görüleceğini beyen etlen sağlam nasslara ters düşmaktedir. Bu sebeple nazar-ı itibara alınacak bir görüş değildir. Allahü teâlânın âhirette görüleceğini beyan eden âyetlerden bazıları şunlardır: "O gün rablerine bakan pırıl pırıl parlayan yüzlerde vardır. Kıyamet sûresi Âyet, 22-23 ayir fiün yalancıların önüne, rablerine karşı perde çekilmiştir. Mutaffifin sûresi, Âyet- 15 Şu sahabiler de Allahü teâlânın, âhirette görüleceğini beyan eden sahih hadisler Rivâyet etmişlerdir. Bunlar Ebû Said el-Hudrî, Ebû Hureyre, Enas b. Mâlik, Süheyb-i Rûmî ve Bilal-i Habeşî (radıyallahü anhüm)dür. |
﴾ 11 ﴿