13“O gün, münafık erkek ve kadınlar, mü’minlere: "Bize bakın da nurunuzdan istifade edelim." derler. Onlara "Arkanıza dönün de nur isteyin." denilir. Mü’minlerle münafıklar arasına kapısı olan bir set çekilir. Onun içinde rahmet, dış tarafında da azap vardır.” Kıyamet gününde, münafık erkekler ve münafık kadınlar, Allah'ın,* mü’minlere vermiş olduğu nurlardan paylarını alamadıklarından mü’minlere "Bizi bekleyin size kavuşalım, nurumıdan istifade edilim." diyecekler mü’minler de onlara "Siz arkanızda kalan, nurların taksim edildiği yere dönün. Orada Allah, insanlara nur taksim ediyor." diyecekler, bunun üzerine münafıklar geri dönüp nur ararlarken kendileriyle mü’minlerin arasına, cennet ile cehennem arasına çekilecek olan sur çekilmiş olacak. O surun, mü’minler tarafındaki dış yüzü insanlar için bir rahmettir. Zira orası cennet olacaktır. Münafıkların tarafındaki iç yüzü ise onlar için bir azaptır. Zira orası cehennem olacaktır. Âyette zikredilen ve "Bize bakın" diye tercüme edilen (......) kelimesi Taberi tarafından "Bizi bekleyin" diye izah edilmiştir. "Biza zaman tanıyın da size kavuşalım." şeklinde izah edenler de vardır. Âyette zikredilen ve mü’minlerle münafıklar arasına çekileceği bildirilen "Sur"dan maksat, Mücahid, Katade ve İbn-i Zeyd'e göre, âheritte cennetliklerle cehennemlikler arasına çekilecek olan perdedir. Bu husus diğer bir âyette açıkça beyen edilmekte ve şöyle buyurulmaktadır: "Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir perde vardır. A'raf Sûresi, 7/46 Abdullah b. Abbas, Übade b. es-Samit, Abdullah b. Amr b. el-As ve Ka'bul Ahbar'dan nakledilen bir görüşe göre burada zikredilen "Sur"dan maksat, Kudüs'ün doğusunda bulunan "Sur"dur. Bunun iç tarafında "Beytül Makdis" dış tarafında ise "Cehennem deresi" diye adlandırılan vadi bulunmaktadır. Miifessirler, âyette zikredilen bu "Sur"u Kudüs'te bulunan sur olarak izah edenlerin maksadının, açıklama ve benzetme olduğunu, yoksa sunin burası olduğunu kasdetınediklerini söylemişlerdir. |
﴾ 13 ﴿