16

“İman edenlerin, Allah'ın zikrine ve indirilen hakka karşı kalblerinin huşu içinde olması ve daha önce kendilerine kitap verilip üzerlerinden uzun zaman geçince, kalbleri katılaşan kimseler gibi olmamaları zamanı gelmedi mi? Onların çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.”

Allah ve peygamberini tasdik edenlerin, Allah’ı anmaya karşı ve inen hak kitap Kur'ana karşı kalblerinin huşu içinde olma zamanı hala gelmedi mi? Yine bunların, daha önce kendilerine kitap verilen ve kendileriyle Mûsa arasında uzun bir zaman geçtiği için kalbleri katılaşan İsrailoğulları gibi olmama zamanlan hâlâ gelmedi mi? Muhammed'den önce kendilerine kitap gönderilen ümmetlerden çoğu, hak yoldan ayrılan fasıklardır.

Abdullah b. Mes'ud diyor ki:

"Bizim müslüman oluşumuzla Allahü teâlânın bize bu âyetle sitem etmesi arasında sadece dört yıl geçmiştir. Müslim, K. el-Tefsir, bab: 24, Hadis no: 3027

Âyet-i kerime’de, mü’minlerin kalblerinin, Allah'ın anılmasına ve Kur'an-ı Kerim'e karşı huşu içimle olması isteniyor, mü’minlerin, peygamberleriyle aralarında uzun bir zaman geçtiği için kalbleri katılanın Yahudi ve Hristiyanlar gibi olmamaları emrediliyor.

Katade diyor ki: "Şeddad b. Evs şöyle derdi: "İnsanlardan ilk anılacak şey huşudur.

Abdullah b. Mes'ud diyor ki: "İsrailoğulları ile peygamberleri Hazret-i Mûsa arasında uzun bir zaman geçince onların kalbler katılaştı. Onlar, nefislerinin hoş gördüğü, dillerinin tatlı karşıladığı bir kitap uydurdular. "Biz bunu İsrailoğullarına teklif edelim, kim buna iman ederse onu serbest bırakırız. Kim de inkâr ederse onu öldürürüz." dediler ve dediklerini yapmaya başladılar.

16 ﴿