19

“Allah’a ve peygamberlerine iman edenler, işte onlar, gerçekten doğru olanlar ve şehitlerdir. Bunların, rableri katında mükafaatları ve nurları vardır. İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennemliklerdir.”

Bu âyet-i kerime, çeşitli şekillerde izah edilmiştir. Abdullah b. Abbas, Ebû ed-Duha, Mesnık, Dehhak ve Mukatil bu âyeti, mealde verildiği gibi izah etmişlerdir. Bu izaha göre âyet-i kerime’de iki sınıf insandan bahsedilmektedir. Biri. Allah’a ve peygamberlerine iman eden Sıddıklar, diğeri ise Allah yolunda öldürülen şehitlerdir. Âyette özellikle şehitlerin mükafaatları zikredilmiştir.

Taberi de bu âyet-i kerime’yi bu şekilde izah etmiştir. Zira, "Allah’a ve peygambere iman edenler" denince hatıra gelenler Sıddıklardır. Bunların şehid olmaları gerekli değildir. Bu itibarla şehitlerin Allah yolunda öldürülmüş ayrı bir sınıf sayılmaları daha uygundur.

Mücahit, ve Bera b. Âzib'den nakledilen diğer bir görüşe göre âyetin izahı şöyledir: "Allah’a ve peygamberlerine iman edenler, işte onlar, rableri katında doğru olanlar ve sebillerdir. Onlar için mükafaatlan ve nurları vardır." Bu izah tarzına göre, Allah’a ve âhiret gününe iman edenlere "Sıddıklar" dendiği gibi "Şehitler" de denmektedir.

Bir kısım miifessirler ise: "Şehitler" diye tercüme edilen (......) kelimesinin, "Allah'ın huzurunda ümmetlerine karşı şahitlik edecek peygamberler" anlamına geldiğini söylemişlerdir. Buna göre âyetin manası şöyledir: "Allah’a ve peygamberlerine iman edenler, işte onlar, gerçekten doğru olanlardır. Rableri katında ümmetlerine karşı şahitlik edecek peygamberlere gelince onların mükafaatlan ve nurları vardır."

Âyet-i kerime’nin son bölümünde, Allah’ı ve peygamberini inkâr eden ve âyetlerini yalanlayanların cehennemlik oldukları bildirilmektedir.

19 ﴿