3“Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah nezdinde büyük bir azaba sebep olur.” Ey, Allah’a iman edip peygamberini tasdik edenler, niçin elinizle yapmadığınız işi dilinizle söylüyorsunuz da işleriniz sözlerinize uymuyor? Yapmayacağınız bir şeyi söylemeniz, rabbiniz katında büyük bir gazaba sebep olur. Bu âyetlerin nüzul sebebi hakkında çeşitli izahlar yapılmıştır. Abdullah b. Abbas, Ebû Salih ve Mücahid'e göre bu âyetler, Allah katında amellerin en üstünün ne olduğunu öğrenmek isteyen ve bu amelin cihad olduğunu öğrendikten sonra da gereği gibi davranmayan ve gevşeyen mü’minleri kınamak için nazil olmuştur. Abdullah b. Abbas diyor ki: "Mü’minlerden bir kısım insanlar, cihad farz kılınmadan önce "Allah'ın bize, amellerin en sevimlisini bildirmesini isteriz ki onu işleyelim." diyorlardı. Allah, Peygamberine, kendisi için amellerin en sevimli olanının; Allah’a kesin olarak iman etmek ve iman etmeyen kafirlere karşı cihad etmek olduğunu bildirdi. Fakat cihad etme emri inince de bir kısım mü’minlerin hoşuna gitmedi ve bu emir onlara ağır geldi. İşte bunun üzerine Allahü teâlâ: "Ey iman edenler, yapmadığınız şeyi niçin söylüyorsunuz?" âyetini indirdi. Bu hususta diğer âyetlerde de şöyle buyurulmaktadır: "Kendilerine: "Ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın, zekatı verin." denilenleri görmez misin? Onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir kısmı insanlardan, Allah’tan korkar gibi hatta daha şidddetli bir şekilde korkuyorlar ve "Rabbimiz, bize savaşı niçin farz kıldın? Bizi yakın bir zamana kadar geri bırakmalı değil miydin?" diyorlar?; Ey Rasûlüm, de ki: "Dünyanın menfaati pek azdır. Âhiret ise, Allah’tan korkanlar için daha hayırlıdır ve kıl kadar zulme uğramazsınız." "Nerede olursanız olun, ölüm sizi yakalar. Sağlam yapılmış kalelerde bulunsanız bile. Münafıklar, kendilerine bir iyilik isabet ettiği zaman "Bu Allah’tandır." derler. Bir kötülük isabet ettiğinde ise "Bu sendendir." derler. Ey Rasûlüm, de ki: "Hepsi de Allah’tandır. Bu kavme ne oluyor da söz anlamaya yanaşmıyorlar?" Nisa Sûresi, 4/77-78 Katade ve Dehhak'a göre ise bu âyetlerin nüzul sebebi, Resûlüllah’ın sahabilerinden bazılarının yapmadıkları hayır amelleri yaptıklarını söyleyerek iftihar etmeleridir. Cihad vb. zor işlerde "Düşmana şöyle yaptım, böyle yaptım." şeklinde övünmeleridir. Âyet-i kerime, bu gibi kimseleri uyarmakta ve böyle yapmamaları için öğüt vermektedir. İbn-i Zeyd'e göre ise bu âyetler, mü’minlere yardım edeceklerini vaad edip sonra da vaadlerini yerine getinneyen münafıklar hakkında nazil olmuştur. Bunlar, Resûlüllah’a ve mü’minlere: "Siz cihada çıkarsanız biz de sizinle beraber çıkar ve size yardım ederiz." diyorlar fakat mü’minler cihada çıkınca çeşitli bahanelerle geri kalıyorlardı. İşte Allahü teâlâ bunlara, söylediklerini yapmamalarının Allah katında büyük bir gazaba vesile olacağını bildirdi. Taberi birinci görüşü tercih etmiş ve âyetin mü’minlere hitab ettiğini, bu itibarla münafıkların kusdedilmediğini söylemiş böylece üçüncü görüşü reddetmiştir. Ayrıca, Resûlüllah’ın sahubilerinden, yapmadıkları şeyleri söylemelerinin ise kasıtlı bir şekilde yalan söylemek olacağı cihetiyle bunun sahabilere yakıştırılamayacağını zikretmiştir. Böylece de ikinci görüşü de reddetmiştir. |
﴾ 3 ﴿