10

“Sizden birine ülüm gelip de "Rabbim, kısa bir müddet bana mühlet versen de malımı hak yolda harcasam ve salîh kullardan olsam." diyeceği an gelip çatmadan size verdiğimiz rızıklardan harcayın.”

Ey, Allah’a ve Peygamberine iman eden mü’minler, ölüm gelip size çatmadan önce hayattayken bizim size vermiş olduğumuz rızıklardan bizim yolumuzda harcayın. Aksi takdirde, bu harcamayı yapmadan ölüp giderseniz her biriniz şöyle diyecektir: "Rabbim, keşke benim ecelimi belli bir zamana kadar ertelesen de ben de mallarımı hayır yolda harcayıp salih kullardan olsam."

Dehhak diyor ki: "Âyette geçen "Malımı hak yolda harcasam." ifadesinden maksat, kişinin, zekatını vermiş olmayı istemesidir. "Salih kullardan olsam" ifadesinden maksat da "Hac farizasını yerine getirsem." demektir.

Abdullah b. Abbas dedi ki:

"Kimin, kendisin rafabinin beytini Hac etmeye götürecek kadar malı olur veya zekat verecek kadar malı bulunur da bunları yapmayacak olursa, ölümü anında tekrar dünyaya dönmeyi ister." Bunun üzerine bir adam "Ey İbn-i Abbas, Allah’tan kork, ölüm anında dünyaya dönmeyi ancak kâfirler isterler." dedi. Abdullah b. Abbas: "Ben bu hususta sana Kur'andan âyetler okuyacağım." dedi ve "Ey iman edenler, mallarınız ve çocuklarınız sizi, Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar, hüsrana uğrayanlardır. "Sizden birine ölüm gelip de "Rabbim, kısa bir müddet bana mühlet versen de malımı hak yolda harcasam ve salih kullardan olsam." diyeceği an gelip çatmadan size verdiğimiz rızıklardan harcayın." "Allah, eceli gelen canı hiçbir zaman mühlet verip geri bırakmaz. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır." âyetlerini okudu. Adam, Abdullah b. Abbas'a "Ne kadar mal zekat vermeyi gerektirir?" dedi. Abdullah b. Abbas "Malı iki yüz dirhem veya daha fazla olursa." dedi. Adam: "Haccetmek ne zaman farz olur?" dedi. Abdullah b. Abbas: "Azık ve deve bulunursa." cevabını verdi. Tirmizî, K. Tefsir el-Kur'an, Sûre: 64, Hadis no: 3316

10 ﴿