3

“Doğrusu rabbimizin yüceliği her yücelikten üstündür. O, ne eş edinmiştir ne de çocuk.”

Âyet-i kerime’de geçen ve "Yücelik" diye tercüme edilen "Ced" kelimesi müfessirler tarafından çeşitli şekillerde izah edilmiştir:

Abdullah b. Abbas, Südtli, Katade ve İbn-i Zeyd'e göre "Ced" kelimesinin manası "Emir, saltanat ve kudret" demektir. Buna göre âyetin manası şöyledir: "Cinler dediler ki: Rabbîmizin emri, saltanatı ve kudreti her şeyin üstündedir, yücedir."

İkrime, Mücahid ve Katade'den nakledilen diğer bir görüşe göre "Ced" kelimesinden maksat, "Azamet ve celal" demektir. Bu izaha göre âyetinmanası şöyledir: "Rabbimizin büyüklüğü ve celali pek yücedir." Meal bu görüşe göre hazırlanmıştır.

Hasan-ı Basri'ye göre "Ced" kelimesinden maksat, "Zenginlik" Mücahid'e göre ise "Zikir" demektir. Bu izahlara göre âyetin manası: "Rabbimizin zenginliği veya zikri pek yücedir." demektir.

Ebû Cafer buradaki "Ced" kelimesinin "Dede" manasına geldiğini ve bu sözün, cinlerin cahillerinin sözü olduğunu söylemişse de bu görüş reddedilmiştir.

Taberi buradaki "Ced" kelimesinin, azamet, kudret ve saltanat manasına geldiğini söylemenin daha doğru olacağını söylemiş ve özetle şunları zikretmiştir: Ced kelimesi Arapça'da iki manada kullanılmaktadır. Bunlardan biri, babanın babası veya annenin babası demek olan "Dede" manasınadır. Âyette cinlerin, ced kelimesini "Dede" anlamında kullandıkları düşünülemez. Zira onlar âyetin devamında "O ne eş edinmiştir ne de çocuk." demektedirler. Bunu diyen cinlerin, "Rabbimizin dedesi", tabirini kullanarak şirk koşmaları düşünülemez.

Ced kelimesinin ikinci manası ise, pay ve nasip demektir. İşte cinler bu kelimeyi bu manada kullanmışlardır. Cinler bu sözleriyle şunları kasdetmişlerdir: "Rabbimizin mülk, saltanat, kudret ve azamette olan payı pek yücedir. Artık onun ne eşi olabilir ne de çocuğu. Zira eş edinme, şehvani arzulan giderme acziyetinin bir neticesidir. Rabbimiz ise böyle bir acizlikten beridir, münezzehtir."

3 ﴿