16

(Gündüz) görünmeyip (gece) yörüngesinde kaybolan gezegenlere.

Hazret-i Ali, Hasan-ı Basri, Katade, Bekr b. Abdullah ve İbn-i Zeyd bu âyetin yıldızlardan bahsettiğini söylemişler ve buna göre izahlarda bulunmuşlardır.

Hazret-i Ali, âyette zikredilen varlıkların geceleyin seyreden ve gündüzleyin kaybolan yıldızlar olduğunu, Hasan-ı Basri, doğuya doğru seyreden, gündüzleri saklanarak geceleyin seyredip giden yıldızlar olduklarını, İbn-i Zeyd ise bunların, doğduklan yerden devamlı olarak geriye çekilen ve gündüzleri gizlenen yıldızlar olduklarını söylemişlerdir.

Âyetlerde "Hunnes" ve "Künnes" kelimeleri zikredilmiştir. Bazılar "Hunnes"i "Gizlenen" bazıları "Seyreden" manalarıyla izah etmişlerdir "Kunnes" kelimesini ise bazıları "Gözlenen" bazıları "Açığa çıkan" bazıları "Yuvasına sığman" şeklinde izah etmişlerdir.

İbn-i Zeyd, "Hunnes"i "Geri çekilen" şeklinde izah etmiştir.

Abdullah b. Mes'ud, Ebû Meysere, Cabir b. Zeyd, Mücahid, İbrahim en-Nehai bu âyetlerde zikredilen şeylerden maksadın "Yaban sığırları" olduklarını zikretmişlerdir. Bu izaha göre âyetin manası "Sinen, dönüp dolaşan sonra yuvasına sığınan vahşi sığırlara yemin olsun ki." şeklindedir.

Abdullah b. Abbas, Said b. Cübeyr, Dehhak ve Mücahid'den nakledilen diğer bir görüşe göre bu âyetlerde zikredilen varlıklardan maksat, "Ceylanlardır. Buna göre âyetin manası: "Sinen, gezip dolaşan ve yavrularına sığman ceylanlara yemin olsun ki." demektir.

Taberi diyor ki: "Allahü teâlâ bu âyetlerde bazan kaybolan, bazan yürüyen, bazan da yerine sığınan varlıklara yemin etmiştir. Bu varlıklar yıldızlar, yabani sığır ve ceylanlardan herhangi biri olabilir. Bu itibarla âyeti genel manada anlamak daha isabetli olur. Bu izaha göre âyetin manası şöyledir: "Ortadan kaybolanlara, seyredip gidenlere ve yuvalarına sığınanlara yemin olsun ki."

16 ﴿