18

Dolunay şeklîni alan ay'a yemin ederim ki.

Allahü teâlâ bu âyet-i kerimelerde çeşitli yaratıklara yemin etmiştir. Bunlardan biri de şafaktır. Şafak kelimesinden maksat, bazı âlimlere göre, güneş battıktan sonra ufukta görülen ve güneştan kaynaklanan kırmızılıktır.

Mücahid'e göre ise "Gündüz" demektir. Diğer bir kısım âlimlere göre de şafak kelimesi, kırmızılık ve beyazlık manalarını ihtiva eden ve zıt manalar taşıyan kelimelerdendir. Allahü teâlânın, kendisine yemin ettiği yaratıklardan biri de, karanlığı ile eşyayı kuşatan ve onları barınaklarına sevkederek hareketlerini önleyen gecedir.

Âyet-i kerime’de, hem geceye hem de "Kapladığı şeyler" diye tercüme edilen "Vema Vesaka"a yemin edilmiştir. Bu ifade, Abdullah b. Abbas, Hasan-i Basri, Mücahid, Katade, İbn-i Zeyd ve İkrime tarafından "Bir araya biriktirdiği" şeklinde izah edilmiştir, gece karanlığı ile uçan kuşlar ve hareket eden hayvanlar gibi bütün varlıkların barınaklarına varmalarını sağladığı için "Bir araya getiren" diye vasıflandırılmıştır.

İkrime ve Dehhak'a göre ise bu ifadeden maksat, "Sevkeden" demektir. Buna göre âyetin manası: "Geceye ve onun sevketüklerine yemin olsun ki" şeklindedir. Zira gece, karanlığı ile tüm varlıkları barınaklarına gitmeye sevkeder.

Âyet-i kerime’de, ay'ın dolunay şekline yemin edilmiştir. Said b. el-Mü-seyyeb, ay'ın on üçüncü gününde bu hali aldığını söylemiştir.

18 ﴿