10Namaz kıldığı vakit bir kulu engelleyeni gördün mü? Bu âyetlerin ve bunlardan sonra gelen âyetlerin Ebû Cehil hakkında nazil oldukları Rivâyet edilmektedir. Bu husus Abdullah b. Abbas ve Ebû Hurey-re'den Rivâyet edilmektedir. Abdullah b. Abbas diyor ki: "Ebû Cehil dedi ki: "Yemin oisun ki eğer Muhammed'in Kabe'de namaz kıldığını görürsem ayağımı onun boynuna basacağım." Ebû Cehil'in bu sözü Resûlüllah’a ulaştı. Resûlüllah: "Şâyet o bunu yapacak olsaydı melekler onu yakalardı." buyurdu. Bkz. Müsned, C.l, S.248 Ebû Hureyre diyor ki: "Ebû Cehil şöyle demişti: "Muhammed yine aranızda yüzünü topraklara sürüyor mu (namaz kılıyor mu?)" "Evet" dendi. Ebû Cehil: "Lat ve Uzza'ya (putlara) yemin olsun ki ben onun böyle yaptığını görürsem mutlaka ayağımı onun boynuna basacağım. Veya onun yüzünü topraklara süreceğim." dedi. Resûlüllah’ın yanına vardı. O, namaz kılıyordu. Boynuna basmaya kalktı. Bir de baktılar ki Ebû Cehil geri geri çekiliyor ve elleriyle de bir şeyleri kendisinden uzaklaştırmaya çalışıyor Ona: "Sana ne oldu?" diye soruldu. Ebû Cehil: "Benimle onun arasında ateşten bir çukur, bir uçurum ve bir de kanatlar var." dedi. Bunun üzerine Resûlüllah: "Şâyet o bana yaklaşacak olsaydı melekler onun vücudunu parça parça koparıp götüreceklerdi." buyurdu. İşte bunun üzerine Allahü teâlâ: "Hayır, gerçekten insan, kendisinin muhtaç olmayacağını zannettiği için azar." "Ey insan, dönüş mutlaka rabbinedir." "Namaz kıldığı vakit bir kulu engelleyeni gördün mü?" "Söyle bakalım, ya o engelnenen kul doğru yoldaysa veya Allah’tan korkmayı emrediyorsa? Söyle bakalım o engelleyen kul da yalanlıyor ve yüz çeviriyorsa?" "Namaz kılanı engelleyen kimse, Allah'ın her şeyi gördüğünü bilmez mi?" "Hayır hayır eğer o, bu davranışından vazgeçmez ise yemin olsun ki biz onu perçeminden, yalancı ve günahkar perçeminden tutup cehenneme sürükleriz." "O zaman taraftarlarını yardımına çağırsın." "Biz de Zebanileri çağıracağız." "Ey Rasûlüm, sakın ona uyma." âyetlerini indirdi. Müslim, K.el-Mıinafikîn, bab: 38, Hadis no: 2797 / Ahmod b. Hanbel, Müsned, C.2, S.37O Abdullah b. Abbas diyor ki: "Resûlüllah bir gün namaz kılıyordu. O sırada Ebû Cehil geldi ve ona: "Ben sana bunu yasaklamadım mı? Ben sana bunu yasaklamadım mı?" dedi. Bunun üzerine Resûlüllah namazdan döndü ve Ebû Cehil'i azarladı. Ebû Cehil de ona: "Sen çok iyi biliyorsun ki bu vadide benden daha çok taraftan bulunan kimse yoktur." dedi. İşte bunun üzerine Allahü teâlâ: "O zaman taraftarlarını yardımına çağırsın. Biz de Zebanileri çağıracağız." âyetlerini indirdi. Abdullah b. Abbas diyor ki: "Allah’a yemin olsun ki şâyet Ebû Cehil taraftarlarını çağıracak olsaydı Allah'ın Zebanileri onu yakalardı." Tirmizi- K. Tefsir el-Kur'an, Sûre: 96, bnh: 2, Hadis no: 3349/Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.l. S.256, 329 Rivâyet edildiği gibi Allahü teâlâ bu âyet-i kerimelerde Ebû Cehil'i ve benzerlerini uyarmış ve imana gelmedikleri takdirde, akıbetlerinin perişan olacağını bildirmiş ve buyurmuştur ki: "Ey Rasûlüm, sen Kabede namaz kılarken, namaz kılmana engel olmak isteyen ebu Cehil'i gördün ya. Ne dersin? Sen namaz kılmanda haklı isen veya seni namaz kılmaktan alıkoyana, Allah'ın azabından korkmasını emrediyorsan, ne dersin? Eğer Ebû Cehil senin getirdiğin hakkı yalanlar ve ondan yüz çevirirse bilmez mi ki Allah onun bu yaptıklarını görür? Ebû Cehil, Allah'ın kendisini cezalandırmasından korkmaz mı? Hayır, hayır Ebû Cehil, ayağını Muhammed'in boynuna basamaz. Buna gücü de yetmez. Şâyet o, Muhammed'e karşı giriştiği düşmanca tutumundan vazgeçmeyecek olursa yemin olsun ki biz onu, yalancı ve günahkar perçeminden mutlaka yakalayacağız. İşte o zaman, o aşiretini, kavmini ve bütün taraftarlarını yardımına çağırsın. Biz de Zebanileri çağıracağız. İşte o zaman Ebû Cehil ve benzerleri neyin ne olduğunu anlamış olacaklardır. Hayır, hayır, durum Ebû Cehil'in iddia ettiği gibi değildir. Ey Rasûlüm, sen namazı yasaklamasında ve diğer işlerinde Ebû Cehil'e uyma. Rabbine secde et, ibadet ve itaatle ona yaklaş. Zira biz senin yanında oldukça Ebû Cehil sana hiçbir zarar veremeyecektir." |
﴾ 10 ﴿