46

onlar ki, kendilerini hakikaten rablerine kavuşuyor ve hakikaten ona rücu ediyor sayarlar, böyle bir huşu ile kılarlar

(........) o saygılı kimseler ki, şunları, şu demleri gözetirler; (........) her halde kendilerinin bir gün olup rablerine mülâki olacaklarını, rablerinin likasına ereceklerini (........) ve her halde dönüp ona varacaklarını, amellerinin mükâfatını alacaklarını sayarlar; İşte bunların her halde olacağını bir zannı galip ve kavi ile olsun bilenlere sabr-ü salât ile istiane ağır gelmez. -Bunlara ağır gelmezse hiç şüphesiz erbabı yakîn olan ehli imana hiç ağır gelmez. Zannın bazan ilmi yakîn manasına geldiği vardır. Burada bir hayli müfessirîn bu mana ile te'vil etmişler ve bunda zan ile iman olamıyacağı esasını ve haşiinin müminînden ehas olması mülahazasını gözetmişlerdir. Halbuki zannı yakîn ile tevil etmekten ise haşiini luğavî manasile ahzetmek siyakı âyete daha muvafıktır. Huşu, iman ve ikan ile alâkadar olabileceği gibi zannı galiple de olabilir. Zira zannı galip vücubi amel ifade eder. Yarın gelmesi zannı galip ile maznun olan bir hayır veya şerre karşı âkıl insan lâkayt davranamaz. Binaenaleyh sabr-ü salât zannı galip ile hareket edildiği takdirde bile insana ağır gelemiyeceği beyan olununca bunun yakin ve iman ile hareket edildiği takdirde hiç ağır gelmiyeceği ve hatta zevkı mahzolacağı bitarîkılevlâ anlaşılır. Bu da Sevkı âyetin Beni İsraile hitap olması itibarile daha beliğ ve daha müfit olur. Burada diğer bir mana daha muhtemildir ki, onu da mealde gösterdik.

Şimdi bir taraftan Beni İsraili yadı nimetle islâma davet eden bu hitabı takviye ve teyit etmek, diğer taraftan da mazide nail oldukları nimetleri ıhtar ve onlardan esbabı mahrumiyetlerini tezkâr ederek dini islâmı kabulleri takdirinde o maziden daha şanlı bir istikbale nail olabileceklerini ve aksi halde dehşetli bir inzara maruz bulunduklarını ve bunların karşısında, menafii hasîse arkasında dolaşmak gayet vahim olduğunu ifham eylemek için şöyle bir nida, bir hıtap daha tevcih ediliyor ki, bu bir taraftan icmâl fezlekesi, diğer taraftan bir tafsıl mukaddimesidir:

46 ﴿