67

Bir vakit de Mûsa kavmine demişti: Allah size bir bakare boğazlamanızı emrediyor, ay dediler: Bizi eğlence yerine mi koyuyorsun? Dedi: Allah’a sığınırım öyle cahillere katılmaktan

(........) ve hani Mûsa kavmine hıtaben «Allah size bir bakare zebhetmenizi emrediyor» demişti, buna karşı kavmi (........) acaip sen bizimle alay mı ediyorsun? Dediler -acaba böyle demelerin veçhi ne idi? Deniliyor ki, Allah’ın bakare zebbini emretmesini akılları almadı. Buna bir münasebet bulamadılar, istib'at ettiler. Biz bundan şunu anlıyoruz ki, kavmi Mûsa o zaman bakarenin kurban edildiğini ve edilebileceğini tasavvur edemiyorlarmış demek ki, ıcil vak'asının da delâlet ettiği üzere henüz bakareyi mukaddes bir hayvan görüyorlardı. Böyle olması ise bu emrin henüz Mısırda iken ve Hazret-i Mûsanın ilk bi'seti hengâmında verilmiş olmasını iş'ar eder. Kavmi Fir'avn olan putperest Mısırlıların bakareye taptıkları ve hattâ boğa bunların en yüksek ma'butlarını temsil ettiği rivayatı tarihiyeden olduğuna nazaran bakare zebhetmek o zaman Beni İsrail üzerine şiddetle hâkim olan Âli Firavnin mabutlarını boğazlamak demek olacağı cihetle Beni İsrail için Mısırda iken i'lânı ihtilâl demek olan böyle müthiş bir emir elbette kabili icra ve mümkinüttasavvur görülemezdi. Mısırdan çıktıktan sonra bile yine buzağı mes'elesinin delâletile anlaşılıyor ki, kavmi Mûsanın ruhu henüz bakarenin zebhinden memnun olamıyacak ve onun mintarafillâh bir vesilei hayrolunduğunu sühuletle tasavvur edemiyecek bir halde bulunuyormuş. Binaenaleyh bu ruhu ıslâh edecek ve binnetice mevtanın yeniden dirilmesine bir misal vererek def'i fitne eyliyecek olan zebhi bakare emrini duydukları zaman Hazret-i Mûsaya karşı, böyle şey mi olur, bizimle eğleniyor musun? Diye keyfiyeti istib'at ettiler, inanamadılar, Hazretî Mûsa da (........) ben öyle, insanlarla istihza eden cahiller güruhuna dahil olmaktan Allah’a sığınırım dedi -ve kendisinin yalnız emri ilâhîyi tebliğ ettiğini ve bu tebliğin âlimane bir tebliğ olduğunu ifham etti.

Görüldüğü üzere bu emirde alelıtlak bir bakare kesilmesi teklif edilmişti. Ve derhal emre imtisal edip keyfemettefak bir bakare kes verselerdi maksat hasıl olacaktı, fakat onlar evvelki istib'atları üzerine tebliğin ciddiyetini de anlayınca aralarında işi büyüttüler, beyinlerinde müşavere ederek kendi gönüllerinden nadir bulunur bir bakarei mahsusa tasavvur ettiler ve bunun üzerine Hazret-i Mûsayı da gûya kurnazlıkla bir imtihan etmek istediler de

67 ﴿