119

Şek yok: biz seni hakkile rahmetimizin müjdecisi ve azabımızın habercisi gönderdik; sen o Cehennemliklerden mes'ul de değilsin

Ya Muhammed!. (........) bunda asla şüphe yoktur ki, biz seni hak olan Kur’ân ile mübeşşir ve münzir bir Resul olarak gönderdik. Sen hak bir Resulsün ki, vazifen ilerideki müjdeleri, tehlükeleri, herkese tebliğ etmektir, Her birinin kalbine imanı sokmak değildir. (........) ve sen ashabı cahimden mes'ul olmazsın onlar. -kendi fiillerinden kendi kesiblerinden kendileri mes'uldür. Ve cezaları da sönmek bilmiyen ve mütemadiyen tutuşan o kızgın ateşten çıkmamaktır ki, ona nar Cahim ve bunlara ashabı Cahim denilir. Nafi' ve Ya'kub kıraetlerinde «ta» nın fethi ve «lâ» mın cezmile (........) okunur ki, nehyi hazırdır. Bu surette mana «ve artık ashabı Cahimden sorma, onlar hakkında benden bir şey dileme, onlara yapacağımı ben bilirim» demektir, Yehudîler Hazret-i Peygambere «gel bizimle bir müddet hoş geçin, bizi memnun et de sana tabi olalım» diye bir teklifte bulunmuşlar, bundaki hud'alarını ifham için şu âyet nazil olmuş

119 ﴿