179

Allah mü'minleri bulunduğunuz hal üzere bırakacak değildir, nihayet murdarı temizden ayıracak, Allah sizleri gaybe muttalı' kılacak da değil ve lâkin Allah ona Resullerinden dilediğini seçer, onun için Allah’a ve Resullerine iman edin ve eğer iman eder ve korunursanız size de azîm bir ecir var

(........) Allahü teâlâ, halıs mü'minleri o bulunduğunuz karışık hal üzere bırakmazdı, öyle esbab tertib edecekti ki, (........) nihayet murdarı temizden, münafıkı mü'minden ayıracak, farkettirecekti. Bu temyizi yapmak için (........) Allah hepinizi gaybe muttali' kılacak da değil idi, ya'ni sizin hepinizi münafıkların kalblerine muttali' kılmak suretile onları tefrık ettirecek değil idi (........) ve lâkin Allah Resullerinden her kimi dilerse seçer onu ona bildirir. Öteden beri sünneti İlâhiyye budur. Muhammed Mustafa da böyle yapmıştır. Binaenaleyh- (........)

Bundan evvelki âyetlerde mü'minlere ukubeti uhreviyye ile vaid gösterildiği gibi bu âyette de Münafıkların nifakları meydana çıkarılıb terzil edilmek gibi ukubeti dünyeviyye ile va'idleri gösterilmiş ve aynı zamanda mü'minlere ecri azîm va'dolunmuş ve hey'eti islâmiyyenin ıslahına aid mukaddimat ihzar buyurulmuştur ki, ahlâkiyyat ve ıktisadiyyata taallûk eden şu âyet de bu mukaddimattandır.

179 ﴿