188

o ettiklerine sevinen ve yaptıkları işle metholunmayı seven kimseleri de sakın azabdan âzâde sanma, hem onlara elîm bir azab var

(........) yaptıkları her hangi bir iş ile ferahlanan, lisanımız tabirince mağrur olan (........) ve yapmadıkları bir şey ile medh-ü sena edilmelerini hoşlanan kimseleri (........) sakın azabdan kurtulacak bir mevkide zannetme, aslâ zannetme (........) hem bunlar için elîm bir azâb mukadderdir.» -Bu âyet münafıklar dolayısile nâzil olmuş bulunmakla beraber hükmü gerek sair küffar ve müşrikînden ve gerek müslimanlardan bu ahlâkta bulunan eshabı gururun hebsine şamildir. Mağrurlanmak, istikbalden gaflet etmek ve vazifenin kabul ve tahsini kendine aid olmadığını bilmemek, yaptığı işi büyüksünüb kendine onu büyük görmek gibi bir küçüklüktür. Ve yapmadığını yapmış gibi gösterilib medh olunmaktan hoşlanmak ise tahrifi hakdan bir zevk almak ve Allah’ı unutmaktır. Evvelkisi buna sevkeder. Bu ikisi bir yere gelince de azâbı elîme müstahık olur. Maatteessüf bu halde bulunanlar ne kadar çoktur. Yek beyza-vü sad hezar gıdgıdak Burada Cenâb-ı Allah müslimanlara bütün muvaffakıyyeti temin edecek olan kemali ubudiyyet ile mealii

ahlâkıyyeyi telkın için ruhları halktan hakka ve kalbleri âlemi gururdan canibi meliki Gafura cezb ederek ve sabr-ü ittika ve azmin bütün hedefini ve beyanatı sabikanın esbabı mucibesini telhıs ederek buyuruyor ki,

188 ﴿