150O kimseler ki, ne Allah’ı tanırlar ne Peygamberlerini, ve o kimseler ki, Allah’ı tanımak lâkin Peygamberlerini tanımayıb ayırmak isterler, ve o kimseler ki, Peygamberlerin ba'zısına inanırız ba'zısını tanımayız derler ve böyle küfr ile îman arasında bir yol tutmak isterler (........) - Bu âyetten anlaşılıyor ki, kâfirler başlıca üç kısımdır. Birisi, ne Allah, ne Peygamber tanımıyan, hiç birine îman etmiyenler, ikincisi iymanda Allah ile Peygamberi tefrık edenler, ya'ni Allah’a îman iddiasında bulunub da Allah’ın gönderdiği Resullere inanmıyanlar, üçüncüsü, Peygamberlerin ba'zısını tanıyıb da ba'zısını tanımıyanlar ki, Ehli kitabdan Yehud ve Nesârâ bu kısımdandır. Ve bu âyet doğrudan doğru bunlar hakkında nâzil olmuş, îman ile küfr arasında mutavassıt bir mertebe, bir yol bulunmadığı ve Peygamberlerden ba'zısını tanımamak hepsini tanımamak ve hepsini tanımamak Allah’ı da tanımamak demek olduğunu göstermiştir. Ya'ni Allah’a ve Resullerine küfredenler, fakat bunu tasrıh ederek değil re'y-ü mezhebleri bu küfrü ıktıza eden. (........) ve Allah ile Resulleri arasını iymanda tefrık etmek istiyenler, hattâ bunu da alel'ıtlak ve suretu umumiyyede tasrıh etmeyib sözleri bunu istilzam eden (........) biz ba'zısına inanırız ve ba'zısına inanmayız diyenler, meselâ Musâ, Uzeyr fülân ve fülân Peygamberlere ve Tevrata inanırız lâkin Isâya ve Muhammede, İncile ve Kur’âna inanmayız diyen Yehudîler, kezalik Musâya ve Isâya, Tevrata ve İncile inanırız amma Kur’âna ve Muhammede inammayız diyen Nesârâ ve kezalik Yahudiler miyanında Muhammed bir Peygamberdir amma bizim Peygamberimiz değildir diye kaçamak yapan (........) ve bu suretle îman ile küfür beyninde bir yol tutmak istiyenler |
﴾ 150 ﴿