154

Ve misaka bağlanmaları için Turu üstlerine kaldırdık da "girin secdelere kapanarak o kapıya" dedik onlara, hem "sebt günü tecavüz etmeyin" dedik de onlara kendilerinden ağır bir misak aldık

(........) ve misaklarını anlak için dağı -gölgelik gibi- tepelerine kaldırdık (........) ve kendilerine kapıdan usluca boynunuzu eğib secde ederek giriniz dedik (........) ve Sebt, ya'ni Cum'a irtesi günü kımıldayın, ta'biri âharla bu günün hurmetine tecavüz etmeyin, balık malık avlamayın dedik (........) ve böyle tazyık ve ilca ile bunlardan ağır bir misak aldık»

Beni İsrailin misaklarını almak için Turun bir zulle, bir gölgelik gibi başlarına kaldırılıb dikilmesi mucizesi hakkında bir kaç kavil vardır. Ba'zıları bu Turdan murad Turı seynâ olduğunu söylemişler, ba'zıları da kelimenin asıl ma'nasile bir dağ demek olduğunu beyan etmişlerdir. Maamafih anlaşılıyor ki, Kur’ân’da bu ref'ı Tur vak'ası bir tazyık ve ilca ma'nâsını ifade siyakında irad buyurulmaktadır. Sûre-i Bakarede geçen (........) bunun sarıh bir ifadesi olduğu gibi burada da (........) deki sültayı izah sırasında zikrolunmuştur. Binaenaleyh asıl maksad ref'ı turun keyfiyyeti değil, gayesidir.

Ya'ni Allahü teâlâ bunları kemali îman ile değil, dağın altında kafalarını ezecek gibi bir vazıyyette maddî kuvvetle tazyık ederek dine rabtetmiş ve pek ağır bir surette misaklarını almıştır.

Bunlar bu ağır misaka rabtedildikten ve böyle zabt-u rabt altına alındıktan sonra sebat ettiler mi? Hayır,

bilâkis misakı nakzettiler ve nice cinayetler yaptılar ve Allah’ın gazabına da asıl bundan sonra uğradılar. Bunu beyan için buyuruluyor ki,

154 ﴿