8

Ey o bütün îman edenler! Allah için duran hâkimler, adâlet nümunesi şahidler olunuz ve sakın bir kavme buğzunuz sizi adaletsizliğe sevk etmesin, adâlet edin takvaya en yakın olan odur, Allahdan korkun müttekı olun çünkü Allah her ne yaparsanız habîrdir

(.........) Ey Mü'minler yalnız abdest alıb namaz kılmakla kalmayınız ve ancak o zaman Allah’ın huzurunda kıyam edilir zannetmeyiniz (.........) daima Allah için kavvam olunuz; yapmanız lâzım gelen her işe Allah için sarılıb Allah için icrayı ahkâm ve idarei ümur ediniz (.........) hep adl-ü hakkaniyyet şahidleri olarak infazı hakk ediniz, her fi'liniz her kavliniz Allah için olsun, her vechile adü hak şahidi olunuz, icrai adalette nümunei imtisal olunuz (.........) ve bir kavme şiddetle buğzunuz veya onların size buğz-u adaveti sizi adaletsizliğe sevketmesin -binaenaleyh haklarında doğru şehadet

ve âdilâne hukmetmemeğe veya müsle, kazf, gayri muharibleri katil, nakzı ahd vesaire gibi halâl olmıyan şeyleri irtikâb ile cevr-ü taaddî yapmağa, günaha sokmağa sebeb olmasın (.........) adalet yapınız ki, adil, takvaya akrebdir. Allah’ın vikayesine girmek için en yakın vasıtadır.»- Artık siyaseti hariciyyede düşman olan kâfirler hakkında adalet bu derece ehemmiyyetle vacib olunca siyaseti dahiliyyede ve müslimîn hakkında icrayı adaletin ne büyük bir farıza olduğunu ve Sûre-i «Nisa» âyetine ne kadar i'tina etmek lâzım geldiğini kıyas ediniz. Evet, adalet böyle yüksek ve takvaya en yakın bir vazifedir. Lâkin aynı takva da değildir. Bunun için adalet yapınız (.........) ve Allah’a ittika ediniz -maksadı aksa budur. Bütün felâh bütün iş bundadır. Allahdan korkmayan adalet de yapamaz. Binaenaleyh Allah’ın evamir-ü ahkâmına muhalefetten sakınıb vikayetullaha giriniz. Çünkü (.........) dur. İyi veya kötü, hiç bir amelden gaflet etmez ve hiç birini hukümsüz bırakmaz.

8 ﴿