16

Allah bununla rıdvanı ardınca gideni selâmet yollarına doğrultacak ve iznile onları zulmetlerden nura çıkarıb doğru bir yola koyacak

(.........) Allah bununla rızası arkasında giden, ya'ni Allah’a îman ile rızasını arayan kimseleri selâmet yollarına- (.........) esmai hüsnai İlâhiyyeden olduğuna göre -Allah yollarına hidayet eder, doğrultur (.........) ve onları izn-ü teysiriyle zulmetlerden nura- cehl-ü küfür ve şaşkın zulmetlerinden nuri yakîni tevhide -çıkarır (.........) ve bunları bir sıratı müstakıme: dos doğru bir caddeye, bir kanunı hakka götürür- ki, artık bundan sonrası ayni selâmet ve felâhtır. Bu caddeden sapmaksızın gidenler doğruca giderler, rıdvanı İlâhîye ererler. (.........)

Görülüyor ki, burada evvelâ Yehud ve Nesârânın kitablarında türlü türlü te'vilât-ü tahrifat ile ketm-ü ihfaye uğraştıkları risaleti Muhammediye mes'elesi kendilerine açıktan haber verilerek cümlesi sıratı müstakıme da'vet olunmuş ve bunların yapdıkları işlerde Allah’ın rızasını hisaba almadıkları ve selâmeti nur-ü vuzuhta ve istikamette değil, zulmetlerde, sapa ve eğri yollarda aradıklarına da işaret edilmiştir. Bu ise Allah’a iymansızlıktan neş'et ettiği cihetle bu miyanda bilhassa vahdaniyyeti İlâhiyyeyi ittihad da'vasiyle ketm-ü ihfa edenlerin küfürleri pek açık bir bedahetle anlatılmak ve cüz'î aklı bulunub şayanı hitab olabilecek hiç kimsenin böyle bedihî bir küfrü iltizam edemiyeceği de ifham olunmak üzere hitabdan gıyaba geçilerek buyuruluyor ki,

16 ﴿