88

hem Allah’ın size merzuk kıldığı ni'metlerden halâl ve hoş olarak yeyin hem de kendisine mü'min bulunduğunuz Allahdan korkun

(.........) Allah’ın sizi merzuk ettiği ni'metlerden halâl-ü hoş ve temiz olarak yiyiniz (.........) ve îman etmiş olduğunuz Allah’a ittika ediniz, muahazesinden korkunuz da ifrat ve tefrıtten hazer eyleyiniz.»- Ne Allah’ın ni'metlerini beğenmemek, onlardan kaçınmak gibi nankörlük ne de bu Dünya ni'metlerini gayei emel zannedib Allahdan ve Âhıretten gaflet ederek esiri hırs ve şehvet olunuz. Rivayet olunuyor ki, bir gün Resulullah Eshabına kıyameti tavsıf etmiş ve son derece de inzarda bulunmuş idi. Eshab-ı kiram bundan müteessir olub rikkate gelerek Osman İbn-i Maz'unun hanesinde toplanmışlar, daima oruçlu olmağa, döşek üzerinde uyumamağa, et ve yağlı yememeğe, kadınlara yaklaşmamağa, koku sürünmemeğe, Dünyayı terk etmeğe, eski çul paçavra giyib yer yüzünde seyahat etmeğe ve erkekliklerini kesmeğe «müttefikan karar vermişler ve derhal bu haber Resulullaha vasıl olmuş, binaenaleyh onlara «ben böyle emr olunmadım, muhakkak ki, nefsinizin üzerinizde bir hakkı vardır. Binaenaleyh saim olunuz, muftır da olunuz, kaim olunuz, naim de olunuz, ben namaz kılarım uyku da uyurum, oruç tutarım iftar da ederim, et de yerim yağ da yerim, kadınlara da mukarenet ederim, benim sünnetimden yüz çeviren benden değildir. (.........) buyurmuş, bu âyetler nâzil olmuştur. Yine rivayet olunuyor ki, Resulullah tavuk ve palûze yerdi, tatlı ve bal hoşuna giderdi ve buyurdu ki, (.......) = mü'min tatlıdır, halaveti tatlılığı sever.». İbn-i Mes'ud Hazretlerinden menkuldür ki, bir zat ona «ben döşeği kendime haram ettim» demiş o da bu âyeti okumuş «döşeğine yat ve yeminine keffaret ver» diye cevab vermiştir. Haseni Basrî Hazretlerinden menkuldür ki, «bir gün yemeğe da'vet edilmşi, beraberinde Ferkadi sebhî ve Eshabı da varmış, sofraya oturmuşlar, yağlı tavuklar, tatlı vesaire türlü türlü yemekler var, Ferkad bir kenara çekilmiş, Haseni Basrî de oruçlu mu diye sormuş, hayır böyle envaı taamı mekruh görür demişler, binaenaleyh Haseni Basrî Ferkade dönmüş «ya Ferkadcik demiş, sen halıs tereyağı ve buğday özü ile lûabı nahli ya'ni balı bir müslim ayıblar re'yinde mi bulunuyorsun?» Demiştir. Yine müşarünileyh Haseni Basrîye «fülan zat palûze yemiyor, şükrünü eda edemem diyor» demişler, «soğuk su içiyor mu?» Diye sormuş evet, demişler, buyurmuş ki, «o halde bu adam cahil, Allahü teâlânın ona soğuk sudaki ni'meti palûzeden daha çok olduğunu bilmiyor».Şimdi burada bir müşkil vardır. (.........) emri alel'umum ukude şamil ve şübhe yok ki, yeminler de bu ukudde dahıl idi. Burada da (.........) buyurulmuştur. Şu halde bir kimse her hangi bir sebeble yemin eder ve bu yemin ile bir halâlı kendine tahrim etmiş bulunursa ne yapacak, zira yemininde dursa (.........) misakını nakzetmiş olacak, durmasa akdi yemîni iyfa etmemiş olacak, işte bu müşkili hall için buyuruluyor ki,

88 ﴿