10

Ve bunu Allah size sırf bir müjde olsun ve bununla kalbelirniz ıtmi'nan bulsun diye yapmıştı, yoksa nusrat Allah’ın kendindendir, hakıkat Allah azîzdir hakîmdir

(.........) Allah, bu imdadı hiç başka değil ancak bir müjde (.........) ve bununla kalbleriniz mutmein olsun için yaptı (.........) yoksa nusrat ancak Allah tarafındandır. -Ne esbab ve kuvâyı zâhireden, ne de Melâikeden değildir. Allahü teâlâ size iş gördürmek, sizi muzaffer kılmak istemiş ve sizin havf-ü ıztırabınızı izâle ve heyecan-ü halecanınızı teskin ile tebşir ve tatmin etmek için böyle ardı ardına bir çok Melâikeyi ma'ıyyetinize vermiş, size imdad eylemiştir ki, hakikatte te'sirin ancak Allah’a mahsus olduğunu, Allah dileyince zaiyfleri kavilere galib kılıvereceğini ve Allah dilemeyince maddî ve ma'nevî esbab ve kuvanın hiç bir hukmü olamıyacağını iyice anlıyasınız ve binaenaleyh vazifenizi yapmak için esbabın fıkdanı zamanında ümidi kesib nusratı ilâhiyyeden me'yüs olmıyasınız ve Allah’ın emir ve kelimesiyle yaptıracağı bu gibi umurda eğer Allah murad ediyorsa bizi karıştırmadan kendisi doğrudan doğru yapıversin dimeyesiniz de zâhiren en ümidsiz görünen zamanlarda bile azm-ü ümid ile bihakkın çalışasınız. Çünkü (.........) Allah her halde bir azîz ve hakîmdir.- Hukm-ü irâdesine münazea mümkin olmaz, fi'l-ü emri hikmetten halî bulunmaz. Bu ma'lûm olduktan sonra idi ki, Sûre-i

«ali Imran» da «Uhud» vak'ası hakkında (.........) buyurulmuştur. Allah’ın hikmetine bakınız ki,

10 ﴿