11

O vakıt size, tarafından bir emniyyet olmak üzere bir uyku sardırıyordu ve üzerinize Semâdan bir su indiriyordu ki, bununla sizi tathir eylesin ve Şeytanın murdarlığını sizden gidersin ve kalblerinize rabıta versin ve bununla ayaklarınızı sağlam durdursun

(.........) Hani size uykuyu sardırıverdi -fakat gaflete düşürüb baskına uğratmak için değil (.........) tarafından bir te'min olmak- korkunuzu silib dinlendirmek -için (.........) ve üzerinize- semâdan umulmadık bir zamanda -semâdan bol bir su indiriyordu- düşman ordusu daha evvel gelmiş, su bulunan mevzi'i tutmuştu, müslimanlara bir yudum su vermiyorlar ve bu sebeble galebeyi te'min edeceklerini zannediyorlardı. Müslimanlar susamışlar, içmek, taharet etmek, gusül eylemek için su bulamamışlar, bir çokları ihtilâm olmuştu. Bundan başka bulundukları mevki' kumluktu, ayaklar batıyor, toz duman oluyordu, düşmanın çokluğuna ve alât ve edevatlarının kesretine munzammolan bu ahval ise bir çok korkulara, vesveselere bâ'ıs olmuştu, böyle bir sırada Allahü teâlâ geceleyin öyle bir yağmur ihsan etmiş, vâdi ırmak gibi akmıştı. Bakınız bu su, susuzluğu izâle ettikten başka ne kadar ni'met ve hikmeti tazammun ediyordu ki,

1- (.........) Sizi bununla tathir etsin -kirletecek şeylerden temizlesin, necasetten, hadesten taharet ettirsin, abdestinizi, guslünüzü te'min eylesin de bir kerre bu yüzden olan gam-ü kederinizi def'etsin, zira mü'minler su bulamadıkları zaman hararetten def'etsin, zira mü'minler su bulamadıkları zaman hararetten müteessir oldukları kadar belki daha ziyade taharetsizlikten mağmum ve mükedder olurlar. Mü'min cünüb olduğu zaman adetâ kendinden tiksinir, gusüledemezse kalbi müteellim ve muztarib olur. Ve hakıkaten taharet her ni'metin esasıdır. Bu hıkmete mebniydir ki, Allahü teâlâ taharete temkini, suyun en birinci menfeat ve hıkmeti olan bir ni'met olmak üzere göstermiştir.

2- (.........) Ve sizden Şeytanın ezasını, vesvesesini gidersin -düşman «Bedr» suyunu istilâ etmiş bulunduğundan dolayı Şeytan müslimanlara vesvese vermek için vesiyle buluyor, susuzluktan helâk olmakla korkutuyordu. Rivayet olunuyor ki, bir çokları uyuyub ihtilâm olunca İblîs kendilerine temessül etmiş ve demişti ki, siz hakk üzerinde bulunduğunuzu zu'mediyorsunuz, ve halbuki cenabet cenabet namaz kılacaksınız ve susuzluktan helâk olacaksınız, eğer haklı olsa idiniz düşman suya galebe mi edebilirdi? İşte yağmurun yağması bu gibi Şeytan vesveselerini de izâle etmiş idi.

3- (.........) Ve kalbleriniz üzerine bir rabıta olsun -Allah’ın mukaddimei nusratı olan lûtfunu umumen müşahede ile kalbleriniz kuvvet bulsun da Allah’a tevekkül ve ı'timadınız ve ciheti vahdetinizde irtibatınız artsın.

4- (.........) Ve bununla ayaklarınızı tasbit etsin -yerli yerinde iyi ve sıkı bastırsın da kumlara batıb kaymasın.

11 ﴿