107

Bir de şunlar var ki, tuttular bir mescid yaptılar, inadına ızrar için, küfr için, mü'minlerin arasına tefrıka sokmak için, ve bundan evvel Allah’a ve Resulüne harbeden herife bir pusu yapıvermek için, bununla beraber husni niyyetten başka bir muradımız yoktu diye yemin de edecekler, fakat Allah şâhid ki, bunlar şeksiz şüphesiz yalancıdırlar

(.........) Şunlar da vardır ki, -Nafi, İbn-i Âmir, Ebû Cafer kıraetlerinde atıfsız (.........) okunduğuna göre ayrıca bir kıssa olmak üzere: şunlar ki, (.........) bir mescid ittihaz ettiler (.........) zarara kalkışmak-

Ya'ni mü'minlere karşı sarar yapmağa çalışmak (.........) ve kâfirlik etmek- zamirlerindeki küfrü takviye eylemek (.........) ve mü'minler arasına tefrika düşürmek (.........) ve Allah’a ve Resulüne harbe kalkışmış olan kimseye irsad yapmak: yatak hazırlayıp muntazır olmak için (.........) ki, bundan evvel yani Tebûk gazasından mukaddem harbetmiş idi veya ittihaz ettiler. Rivayet olunur ki, Benî Amr İbn-i Avf «Kuba» mescidini bina ettiklerinde Resulullaha meb'us gönderib arzetmişler ve gelib mescidlerinde kendilerine namaz kıldırmasını reca eylemişlerdi. Aleyhıssalâvatü vesselâm da teşrif ile arzularını is'af buyurunca bunların amca zadeleri demek olan Benî Gunm İbn-i Avf hased etmişler «biz de bir mescid yaparız ve Resulullahı davet ederiz, burada namaz kılar, rahib Ebû Âmir Şamdan geldiği vakıt de o kılar «demişler. O rahib Ebû Âmir ki, Resulullah buna «Elfasık» tesmiye etmişti. Uhud muharebesinde şehîd olan ve melâike tarafından gasledilen «Hanzale» radıyallahü anhin babası bulunan Ebû Âmir cahiliyye de tanassur etmiş, ilim talebinde bulunmuş rahib olmuştu. Resulullahın zuhuru üzerine riyaseti zâil olduğundan adavete kalkışmış ve Mekke müşriklerini tahrik ve teşvık ederek Uhud muharebesine gelmiş ve Resulullâha «sana mukatele eden her hangi bir kavmi bulursam her halde onlarla beraber sana kıtal edeceğim» demiş ve Huneyn muharebesine kadar mütemadiyen böyle yapmıştı. Ve Huneynde Hevazin münhezim olduğu gün Şama kaçmış ve kaçarken Münafıklara «gücünüz yetebildiği kadar kuvvet ve silâh ile hazırlanınız ben Kaysare gideceğim ve asker getirib Muhammed ve Eshabını Medineden çıkaracağım» diye haber göndermişti. Binaenaleyh onlar da mescidi Kubâ civarında bir mescid yapmışlar ve Hazret-i Peygambere: «ıllet ve haceti bulunanlar ve yağmurlu kışlı geceler için bir mescid bina ettik. Burada bize namaz kıldırıb bereket ile dua edivermenizi arzu ediyoruz» demişlerdi. Resulullah da «şimdi sefere çıkmak üzere bulunuyorum, meşgulüm inşaallah geldiğimizde kılarız» buyurmuştu. Tebûkten avdetinde yine mescide gelmesini istediler, bunun üzerine bu âyetler nâzil oldu. Binaenaleyh Malik İbn-i Duhşümi, Ma'n İbn-i Adiyyi, Âmir İbn-i Sekeni ve Vahşîyi çağırdı, «gidiniz, şu ahalisi zalim mescidi yıkıb yakınız» buyurdu, onlar da öyle yaptılar ve yerinin süpürüntülük ittihaz edilmesini emreyledi. O fasık Ebû Âmirde Şamda «Kınnesrin» de helâk oldu.

107 ﴿