15Her kim Dünya hayatı ve ziynetini murad ederse biz, onlara amellerini Dünyada tamamen öderiz, ve bu babda kendilerine densizlik yapılmaz (.........) Her kim Dünya hayat ve ziynetini isterse - ya'ni muradı niyyeti hep bu olur, buna çalışırsa (.........) Dünyada amellerini kendilerine tevfiye ederiz, baligan mâbelag iyfa eder veririz (.........) o halde bunlar Dünyada bahse ma'ruz olmazlar. - Ya'ni hakları yenmez, sa'y-ü amellerinin bedelinden hiç bir şey eksik verilmez, tevkıf ve te'cil olunmaz, hepsi sa'y-ü amelinin değerini bu Dünyada behemehal alır. Hasılı ülûhiyyetin şanı kullarının istediklerini çalıştıklarından aşağı olmamak üzere vermektir. Ve ameller de niyyet ile mütenasibdir. Onun için muradı sırf Dünya olanların sa'y-ü amellerinin mukabili bu Dünyada bütün değeriyle, hattâ fazlasıyla verilir, bitirilir. Bundan «onların hepsinin alesseviyye bütün Dünya muradları hasıl olur» gibi bir ma'nâ tevehhüm olunmamalıdır. Zira tevfiye olunan muradları değil, amelleridir. Binaenaleyh bundan anlaşılan da şudur ki, Dünyada insanlar amelde müsabaka ve imtihan için yaradılmış olduklarından her amelin üzerine terettüb edecek iyi ve kötü bir semere vardır. Her çalışan sa'y-ü ameli mukabilinde behemehal bir semereye irer (.........) olur ki,, bu semere kendi isteği muradı kadar olmasa bile her halde amelinin değerinden de aşağı olmaz. Meselâ bir cevher bulmak için denize dalmıya çalışan bir kimse aradığı cevheri bulamasa da denize dalmak maksadına irer. Buna da acı veya tatlı bir netice terettüb eder. Ya dalgıcılığı öğrenir veya bir kazaya uğrar. Ve her hangi bir amelin asıl semerisi ındallah ona tertib ve takdir edilmiş olan neticesidir. A'zamî hakkı da bundan sahibi amelin gözetmiş olduğu maksad ve gayeyi geçmemektir. Onun için en büyük muradları fâni olan Dünya hayat ve ziynetinden ıbaret bulunanların amellerinin ecri de hayatı Dünyadan ileri geçmez, bakıyâta irmez. Bunlar maksad ve niyyetlerine göre sa'y-ü amellerinin bütün mükâfatını Dünyada almış tüketmiş bulunurlar. Sonuna gelince: |
﴾ 15 ﴿