62

Uşaklarına da dedi: sermayelerini yüklerinin içine koyuverin belki ailelerine avdetlerinde anlarlar belki yine gelirler

(.........) Uşaklarına - zahirelerini ölçen ve techizatlarile meşgul olan bendegânına - da (.........) sermayelerini yüklerinin içine koyuverin demişti - el altından böyle gizli bir ihsanda daha bulunmuştu (.........) ki, geri gelebilsinler diye - çünkü varıp açtıkları zaman yeni bir neş'e daha duyacaklar ve dediği gibi biraderini alarak dönüp gelmeğe şitab edeceklerdir. Burada denebilir ki, bunlar çok ince ve güzel şeyler olmakla beraber ilk fırsatta babasına açıkça ma'lûmat verip da'vete müsareat etmek Yusüfün birr-u ihsanına daha muvafık olmazmı idi ? Zâhiren bu hatıra, her hatıra gelebilir. Fakat o zaman birdenbire sürur ile babası nasıl olacaktı ? Aceba gelecek miydi ? Hanedanını Mısıra nakletmek mümkün olacak mıydı ? Ahvali umumiyye, şeriatı siyasiyye nelere müsaid idi ? Demek ki, hikmeti ledünnîde ilk evvel getirilmesi lâzım olan, obir kardeşi idi. Bunu getirtmeden, hicranı Yusüfe bir de hicranı Bünyamîn inzımam etmeden Ya'kub için esbabı vuslet tekemmül etmiyecek, kalbi Yusüfte kuyu ve zından hatıralarına mukabil kalbi Ya'kub bu iki hicran ile sızlamadan vakı' olacak visali ruhlar aynı zevk ile duyamıyacak, görülecek olan parlak hatimenin ledünnî neşvesi tamam olmıyacaktı, unutmamak lâzım gelir ki, Yusüfün bu muameleleri kendiliğinden değil, biraz sonra gelecek âyetlerden anlaşılacağı üzere mintarafillâh vahyile cereyan etmiştir. İşte Yusüf, kardeşlerini bu suretle me'mur ve avdetlerini teşvik-u teshil ve te'min ederek uğurladı : (.........)

(.........)

62 ﴿