5Eğer teaccüb edeceksen işte teaccüb edilecek şey: onların şu lâkırdısı: biz bir toprak olduğumuz vakıt mı, hele hele biz mi mutlaka yeni bir hılkat içinde bulunacağız!... İşte bunlar rablarına küfretmiş olanlar ve işte bunlar tomrukları boyunlarında ve işte bunlar eshabı nar, hep onda kalacaklardır (.........) Ve ey muhatab, şayed sen teaccüb edersen - bir şeye teaccüb edecek olursan (.........) işte yegâne aceb - âlemde yegâne teaccüb edilecek şey (.........) onların - o kâfirlerin - şu sözlerdir: (.........) Bir toprak olduğumuz vakıt mı? Hakikaten biz mi muhakkak yeni bir hılkat içinde bulunacağız ? Ya'ni bunca âyetler karşısında böyle diyerek Âhıreti inkâr etmeleridir. Halkı cedid, acîb değil, onu inkâr acîbdir. Âlemdeki bu kadar tahavvül ve teceddüdü ve bu tahavvülâttaki tevalîyi görüp dururken Allah’ın kudretinden yeni bir halkı, ba's-ü meadı istib'ad etmek kadar acîb, ya'ni sebebsiz, ma'nâsız bir şey yoktur. (.........) onlar öyle kimselerdir ki, (.........) rablarına küfretmişlerdir. - Ya'ni Âhıreti inkâr etmek Allah’a küfretmektir. Çünkü Allah’ın kudretini, ılmini, rubbubiyyetini, sıdkını inkâr etmenin neticesidir. Bunlar, bu Dünyada kendilerine hayat ve irade veren Allahü teâlâyı ne yaptığını bilmez ve yaptığını bil'ıztırar yapan bir tabiatten ıbaret farzederek rububiyyetine karşı küfr-ü küfranda bulunduklarından dolayı öyle derler (.........) ve onlar - o kâfirler (.........) öyle bedbahttırlar ki, tomruklar boyunlarındadır. Şekavet tomrukları şimdiden boyunlarına geçmiş sürüklenmektedirler. Veya Kıyamette öyle sürükleneceklerdir. (.........) onlar - o gidişte o vaz'ıyyette olanlar (.........) eshabı nardırlar. - Cehennem ateşine lâyık ve ondan ayrılmıyacak kimselerdir (.........) hep onda muhalled kalacaklardır. |
﴾ 5 ﴿