29

Vallahi o sapıttı beni zikirden, bana gelmiş iken, öyle ya Şeytan insana çok hızlânkâr bulunuyor

(.......) alimallah beni şaşırttı, zikirden sapıttı: gelmişken bana - zikirden murad, zikrullah, kitabullah yâhud Peygamberin va'z-u nasıhatı, yâhudda sebeb-i nüzulüne nazaran kelimei şahadettir. (.......) Ukbetübni Ebi müayt Hazret-i Peygamber sallallahü aleyhi vesellemin meclisine çokça gelirmiş, bir gün zıyafete da'vet etmiş, iki kelimei şehadeti söylemedikçe yemeğini yemekten imtina' buyurmuş, o da yapmış, Übeyy İbn-i half de onun sadikı imiş, kendisine ıtâb etmiş

«sapıttın» demiş, yok demiş ve lâkin evimde yemeğimi yemekten imtina' etti, onun için utandım da şehadet ediverdim, hayır demiş, sen ona varıp ensesine vurup yüzüne tükürmezsen senden hoşnud olmam, bunun üzerine Darünnedvede secdede iken rast getirmiş, o haltı etmiş.

O vakıt aleyhissalâtü ves-selâm, Mekke haricinde rast gelirsem sana mutlak başına binerim buyurmuştu. Bedr günü esir edilmekle Hazret-i Aliye emir buyurup boynunu vurdu, Übeyy de Uhudde bübarezede aldığı yaradan Mekkeye vardığında öldü, işte Ukbeye zikir, o suretle gelmişken Übeyy şeytanetle onu sapıtmıştı - (.......) öyle ya Şeytan, insana çok hızlânkâr olmuş - HIZLÂN, yardımsız bırakmaktır. Hazul ondan mubalâga sıygasıdır.

Ya'ni gerek Cinden olsun gerek İnsten Şeytan insanın hayrına dost olmaz, kendi hisabına bir felâkete sürüklemek için dost gürünür, nihayet başı sıkıntıya gelince onu yardımsız bırakır çekiliverir.

29 ﴿