39

Cinden bir ıfrit, ben, dedi: onu sana sen makamından kalkmazdan evvel getiririm ve her halde ben buna karşı kuvvetli bir emînim

(.......) Cinlerden bir ıfrît, dedi - Râgıbın Müfredatında: ıfrît (.......) ya'ni habîs çetin demektir. Şeytan gibi insana da istiare olunur ıfrît nifrit denilir. İbn-i Kuteybe demiştir ki, ıfrît, müves'sekulhalk, ya'ni hılkati kuvvetli demektir. Aslı, toprak demek olan «afer» dendir. Âfere, güreşti yere yıktı demektir.» (.......) Âkâmülmercan Fi ahkâmilcann» da Ebû Amr İbn-i Abdülmerrden naklen der ki, lisana âlim olan ehli kelâm Cinni meratib üzere zikrederler. Halıs Cinni zikrettikleri vakıt «cinnî» derler. İnsanlarla beraber sakin olanını kasd ettikleri «âmir» cem'inde «ummar» derler. Sıbyana arız olana ise ervah derler. Habîsleşip çetinleşirsee Şeytan, derler (.......) Demek ki, ıfrît, şerr-ü habasette dehâ ve şeytanette ileri gitmiş, tuttuğunu devirir, kuvvetli, becerikli ele avuca girmez bir kerata demektir. Öyle insana da ıtlak edildiği için âyette «Cinden» diye beyan edilmiştir. (.......) Ben onu (o tahtı) sen makamından kalkmadan evvel sana getiririm - her gün makamında sabahdan öğleye kadar oturur idiği rivayet olunuyor. (.......) ve muhakkak ben buna karşı her halde kavîyim, emînim - ya'ni kolay getiririm hem de hiç bir hıyanet etmem, tebdil-ü tagyir etmeden hiç bir şey zayi' etmeksizin getiririm diye te'kidlerle te'minatta bulundu.

39 ﴿