19Kuşları da toplu olarak, hepsi onun için terci' yapar (evvab) idi (.......) Kuşları da - müsahhar kıldık. (.......) Haşir halinde - toplamış olarak (.......) hepsi - dağlar da kuşlar da hep (.......) onun için - ya'ni Davud için (.......) evvab idi - hep ona terci', yaparak ahenk ile tesbih ediyorlardı. Ne hoştur ki, burada evvab fasılasının terci'iyle ma'nâsındaki rücu' ve tercia bir misal de verilmiştir. Meselâ Davud evvab deyince onlarda evvab diyorlar. Maamafih sâde bir tekrardan ibaret değil, ma'nâları farklıdır. Demin ıhtar olunduğu üzere evvelki, rücu'dan çok rücu'kâr ma'nâsına, ikincisi de terci' ma'nâsına reci'den terci'kâr ma'nâsına olmuş oluyor. Davud Allah’a rücu' ediyor, onlar davuda terci' yapıyorlar, bununla beraber şu ma'nâ da verilmiştir: kül, ya'ni Davud da, dağlar da, kuşlar da, hep (.......) Allah için terci' ile tesbih yapıyorlardı, dîni, ıbadeti böyle kuvvetli olduğu gibi. |
﴾ 19 ﴿