MÜ'MİNİşbu Elmü'min sûresi de Mekkîdir, buna Sûre-i Gafir ve Sûre-i Tavl dahi denilir. Elmü'min (.......) diye beyan buyurulduğu üzere Ali fir'avn içinden îman etmiş olan kahraman zata işarettir ki, Sahib gibi sabikundandır. Âyetleri - Kûfi ve Şamîde seksen beş, Hıcazîde seksen dört, Basrîde seksen ikidir. Kelimeleri - Bin yüz doksan dokuzdur. Harfleri - Dört bin dokuz yüz yetmiştir. Fasılası - (.......) Bu sûrenin Sûre-i Zümere bir çok cihetten münasebeti vardır. Evvelâ o, ahvali Kıyamet ve Âhıret ile hıtam bulduğu gibi bu da onunla başlıyacak ve ba'zı tafsılât verecektir. Saniyen alûsî şunu kaydeder: Tenâsükuddürerde mezkûrdur ki, yedi (.......) in Zümer sûresini velyetmesinin vechi başlarında (.......) matla'larının benzeyişidir. Sonra da (.......) ve zîkri kitab ile başlamakta müşterek oldukları ve hep Mekkî bulundukları için tertib üzere varid olmuşlardır. Hattâ İbn-i Abbastan ve Câbir İbn-i zeydden varid olduğuna göre «Zümmer» in akıbinde sırasıyle nâzil olmuşlardır. Ve (.......) lerin fazıleti hakkında bir çok haberler de varid olmuştur. Ezcümle Ebû ubeyd fezailinde İbn-i Abbastan tahric eylemiştir. Her şey'in bir lübabı vardır, Kur’ân’ın lübabı da (.......) lerdir. Yine o, ve Şüabi iymanda Beyhekî ve saire İbn-i Mes'uddan şunu tahric etmişlerdir: (.......) ler Kur’ân’ın dîbasıdır. Ebuşşeyh ve Ebû nüaym ve Deylemi enesten, yine deylemi ve İbn-i merduye Semüre İbn-i Cündübden tahric eylemişlerdir (.......) ler Cennet Ravzalarından birer ravzadır. İbn-i nasr ve İbn-i merduye Enes İbn-i Malikten şöyle tahric etmişlerdir, dedi ki, Resuli ekrem sallallahü aleyhi vesellem Hazretlerini işittim diyordu: Allahü teâlâ bana Seb'i tıvali Tevrat yerine verdi, (.......) dan (.......) lere kadar İncil yerine verdi, (.......) lerle (.......) ler arasını Zebur yerine verdi, (.......) ler ve mufassallarla da beni tafdıl buyurdu, bunları benden evvel hiç bir Peygamber okumadı. Beyhekı Şüabde Halil mürreden şöyle tahric etmiştir. Resulullah sallallahü aleyhi vesellem buyurdu ki, (.......) ler yedidir. Cehennemin kapıları da yedidir. (.......) lerden her biri gelir, o kapılardan birine durar da: Allah’ım, bana îman edip de beni okuyanı bu kapıdan sokma der. Daha Ba'zı hususî rivayetler de vardır: meselâ Tirmizî ve daha ba'zıları Ebû hüreyreden şöyle rivayet etmişlerdir: Resuli ekrem sallallahü aleyhi vesellem buyurdu ki, her kimin (.......) yi sabahleyin okursa akşama kadar onlarla mahfuz olur ve akşamleyin okursa sabaha kadar onlarla mahzuf olur. 1(.......) gibi muradını Allah bilir, oraya bak! Gerçi muhkem muhkemat ümmülkitabı sînede Kim bilir (.......) den maksudı rahmanım nedir? (.......) harflerinden olduğu cihetle o iki isme remz veya kasem olması söylenmiş ve (.......) okunduğu da söylenmiştir. Bundan dolayı olmalıdır ki, ba'zıları (.......) in (.......) veya (.......) ler diye cemi'lenmesini tecviz etmemiş, Sûrelerin teaddüdlerine işaret kasd olunduğu zaman (.......) denilmesini tercih eylemişlerdir. Bu haysiyyetle (.......) sûreleri rahmeti rahmaniyye ve rahîmiyyeden birer nümunedirler. Bununla beraber (.......) harfleri hamdin başı, Muhammed isminin de ortasıdır. Ya Muhammed demek de olabilir. Fakat çokları Kur’ân’ın veya Sûrenin ismi olmasiyle iktifa etmişlerdir. Bundan dolayı alemiyyet ve te'nis yâhud alemiyyet ve şibhi ucme ile gayrı munsarıf olduğunu da söylemişlerdir. |
﴾ 1 ﴿