9«kabe kavseyni ev edna» oldu da. (.......) oldu da oldu - iki yay kadar veya daha yakın. KAVS, Ma'lûm ki, yay demektir. KAB de yayın kabzasiyle giriş mehalli olan iki köşe aralığına denir ki, bir yayda iki kab bulunur. Bu ma'nâ ile ba'zıları burada kalb tarikıyle bir kavsin iki kabı (.......) demek olabileceğini söylemişlerdir. Yayın kabzasiyle kirişi arasında da kab denilebildiği söylenmiştir. Mızrak (rumh), değnek (sevt), arşın (zira', kol), boy, kulaç (ba'), adım (hatve), karış (şibr), serre (fitr), parmak (ısbi') tul ölçüsü olarak kullanılmış olduğu gibi kavs de öyle bir tul mıkyası olarak kullanılmıştır. Hicaz lügatinde kavs zira' ma'nâsına geldiği ve İbn-i Abbastan burada bu ma'nâya olduğu da söylenmiştir. Buna göre (.......) iki arşın kadar demek gibi olmuş oluyor. Lâkin burada daha güzel bir ma'nâ nakledilmiştir. Şöyle ki, Arablar cahiliyyede bir ittifak için andlaşacakları zaman iki yay çıkarır birini diğerinin üzerine koyarak ikisinin kabini birleştirir, sonra ikisini beraber çekip onlarla bir ok atarlar. Bu onların her birinin rızası diğerinin rızası, gadabı diğerinin gadabı olup hılâfı mümkin olmıyacak vechile ahidleştiklerine işaret olurdu. Bu ma'nâda kab, mıkdar ma'nâsına değil, iki kavsin birlik manzarasını gösteren kabza ile giriş arası demek oluyor. Görülüyor ki, bu ma'nâ hem obirinden daha ziyade bir yakınlık tasvir ediyor, hem de ma'nevî bir kurbe işaret eyliyor (.......) hattâ daha yakın ma'nâsına bir terakkı ifade eder. Böyle muhatabların bakımından terdid suretinde anlatılması da ifadenin temsilî olduğunu ıhtar içindir. Bunun için müfessirîn derler ki, kemali kurbü tasvir eden bu ifade melekei ittisali temsil ve bü'di mülebbisi nefyile Peygamberin vahyi istimaını tahkıktir. |
﴾ 9 ﴿