6O kadınları gücünüzün yettiğinden sâkin olduğunuz yerin bir kısmında iskân ediniz, ve üzerlerine tazyık yapmak için onları ızrara kalkışmayınız ve eğer yüklü iseler hamillerini vaz'ı edinciye kadar nefakalarını verin, sonra sizin hisabınıza emzirirlerse o vakit de ecirlerini verin ve aranızda iyilikle emr edin ve eğer zorlaşıyorsanız o halde baba hisabına diğer bir emzikli emzirecektir (.......) onları: ya'ni o boşanıp da ıddet içinde bulunan kadınları boşamadan evvel olduğu gibi - vus'unuzun yettiğinden, kendinizin sakin olduğunuz yerden bir kısmında iskân ediniz. - VÜCD, insanın vus'u, gücünün yetebildiği varlığı demektir. Binaenaleyh kadının kocasına gücünün yetemiyeceği bir sükna teklif etmeğe de hakkı yoktur. Sonra belliki bu emirler sağ olanlaradır. Binaenaleyh zavci vefat eden kadının ıddetinde süknâ ve nefaka talebine hakkı yoktur. O varisler miyânında bulunduğu için terekeden hissası ne ise onu alır. Sûre-i Bakarede geçen (.......) âyetinin tefsirine bak (.......) onunla beraber üzerlerinde tazyık yapmak, bezdirmek için onları zararlandırmağa da kalkışmayınız (.......) ve eğer o ıddet bekliyen mutallakalar bir hamil sahibi iseler-ki, o hamil gerek talâk esnasında veya daha evvel ma'lûm olmuş bulunsun ve gerek ıddet içinde iken kadın sezmiş olsun kadın bunu ketm etmeyip haber vermelidir. (.......) Ve böyle hayzın inkıtaı ve hamil gibi nefsine aid hususta kadın kavliyle tasdık olunmalıdır. (.......) o halde onlar ta hamlini vaz' edinciye kadar kendilerine, infak ediniz - nefakalarını veriniz. Iddetin asıl hikmeti hamil bulunup bulunmadığını tebeyyün ettirecek bir zaman bekletmek olduğu cihetle hamil bulunduğu sezilince artık onu üç hayiz bekletmeğe lüzum kalmıyacağı gibi üç ay ile de iktifa edilmeyip az veya çok ta vaz'ı hamle kadar infak etmek lâzım gelir. Talâk tarihinden ı'tibaren hamil müddeti ekalli altı ay, ekseri ise Hanefiyyeye göre iki sene ve hattâ Şafiîye göre dört sene uzaya bilir. Burada (.......) şartı mutlak infak emrinin menatı değil (.......) gayesiyle mukayyed olan infakın menatıdır. Onun için bu şartın mefhumı muhalifi hâmil olmıyan mutallaklara ıddetlerinde sükna lâzım ise de nefaka lâzım gelmezmiş gibi bir ma'na ifade etmez. Bil'akis uzun olabilecek ıddetin hitamına kadar infak emrinin bil'ıbâre tensıysı ıddetleri daha kısa olan mu'teddelere, beklemek ılletinde iştirâk hasabiyle, infakın vücubunu biddelâle anlatır. (.......) buyurulmuş olması da buna bilişare karînedir. Çünkü ıhracı nehiy, iskânı vacıb olmanın levaziminden birisi de infakın vücubu olacağı kolaylıkla anlaşılır. Böyle iken burada hamil şartının tasrihi şu nükteleri ifade eder: BİRİNCİSİ, Iddet bekletip infak etmekten asıl maksad, hamil gayesi olduğunu anlatır. İKİNCİSİ, Uzamak ihtimali bulunan hâmiller hakkında şübheyi kesmektir. ÜÇÜNCÜSÜ Talâk olmasa bile hamli olanlara hususî bir i'tına ile bakılmasına işaret eylemektir. DÖRDÜNCÜSÜ, de şu mes'eleyi tefri' eylemektir: (.......) vaz'ı hamilden sonra çocuğu şayed sizin için, ya'ni siz babaların hisabına olarak emzirirlerse (.......) o vakıt onlara emzirme ücretlerini verin - Demek ki, çocuk doğunca ona baktırmak, infak etmek vazifesi esas ı'tibariyle babalara âiddir. Murdıayı, ya'ni emzirecek süt anayı baba tutacak, masrafını baba verecektir. Ânanın da hıdane, ya'ni çocuğu kendi kucağında bulundurub ona bilfiıl bakmak hakkı vardır. Çocuğun hakkı da evveli emirde ana sütünü emmektir. Onun için boşanmış olan ana hıdane hakkını isti'mal edip de babasının hısâbına olarak ücretle o çocuğu emzirecek olursa babanın o çocuğu ondan almayıp ırda' ve bakım ücretini vermesi lâzım gelir. Yok eğer babası hisabına değil de ana kendi hisabına emzirecek olursa o vakıt babanın o anaya emzirme ücreti vermesi lâzım gelmez. Yalnız çocuğun emzirme ücretinden mâadâ olan giyim ve sair masrafını verir ve bütün bunlar aralarında kararlaştırılmak icabeder. Onun için buyuruluyor ki, (.......) ve ma'ruf vechile, ya'ni iki tarafın hal-ü şanına münasib ve çocuğun menfeatine muvafık güzel bir surette ne baba tarafından hasislik, ne ana tarafından zorluk gösterilmeksizin aranızda birbirinizle müşavere edin, iycab eden ücreti ve çocuğun nefakasını kararlaştırın - boşanıp ayrıldık diye küsüşüp de birbirinize müşkilât çıkarmayın. (.......) ve eğer zorlaşacak birbirinize müşkilât çıkaracak olursanız - baba hasislik, bahıllik edip lâyıkını vermez veya ana ziyadesini ister, emzirmeğe nazlanır veya emzirmek istemezse (.......) o vakıt onu babanın hisâbına diğer bir emzikci emzirecektir. - Emzikli bir kadın bulunacaktır. Baba diğer bir süt anası bulup emzirtecek ve ona lâzım gelen ücreti vermeğe mecbur olacaktır. Bu takdirde ise ana çocuğuna analık etmemiş, şefakat hissi beslememiş, Allah’ın kendisine vermiş olduğu sütü yavrusundan esirgeyip fazla para ile satmak alçaklığına düşmüş olacağı gibi çocuğunu anasından esirgeyen ve gücünün yetebileceği ücreti vermeyip de müşkilât çıkarmış olan baba da evladını hem yâd ellere düşürmeğe sebebiyyet vermiş hem de yine ücret ve nefaka vermeğe ve Belki anasına vermek istemediğinden fazla vermeğe mahkûm kalmış bulunacaktır. Ancak çocuk anasından başka kadının memesini almadığı takdirde onu emzirecek diğer bir kadın bulunamamış demek olacağından o vakıt çocuğun telefine meydan vermemek için ana ecri mislî ile emzirmeğe hâkim tarafından cebrolunur. |
﴾ 6 ﴿