7

müsellat etmişti Allah onun üzerlerine yedi gece sekiz gün husûm halinde: köklerini kesmek üzere müstemirren Bir de görürsün ki, o kavmı o müddet zarfında yıkıla kalmışlar Ve sanki içleri kof hurma kütükleri imişler

(.......) Husûm, uğursuzluk ve idman ma'nalarına masdar olduğu gibi bir de hâsimin cem'i olur. Hasm, bir şey'i kökünden kesmek ve bir marazı kökünden kesmek için ard ardına dağlamak, mütetabian keyye etmek ma'nalarına gelir burada bundan müstear olduğunu söylemişlerdir ki, köklerini kesmek için müstemirren demek olur. Netekim Sûre-i Kamerde (.......) geçmişti. Bundan başka Hamim secdede (.......) buyurulmasına temamen mutabık olmak üzere ba'zıları da «husûmen» men husat, meş'umat demek olduğunu söylemişlerdir. Bu da köklerini kesecek, hiç hayırlarını bırakmıyacak derecede uğursuz ma'nâsını ifade eder. Ba'zıları da «husumen» masdar olarak mef'uli leh, ya'ni köklerini kesmek için demek olduğuna zâhib olmuşlardır. Berdül'acûze husûm fırtınası husûm güleri, eyyamı husûm ta'birleri lisanımızda da şayi'dir. (Sûre-i kamere bak) (.......) Sarî'in cem'idir. Sarî', çarpılıp yere yıkılmış, burada helâk olmuş demektir.

7 ﴿