11

Halbuki biz o su tuğyan ettiği vakıt sizi akan gemide taşıdık

(.......) o su tugyan ettiği vakıt -

Ya'ni Nûh’un tufanı zamanında (.......) sizi biz taşıdık - tekzîb eden diğerlerinin kökünü keserken sizin kökünüzü kesmedik de îman eden atalarınızın sulbünde taşıyarak muhafaza ettik .

(.......) o cariyede - (.......) mantukunca o cereyan içinde akan gemide. Ahdile elcariye, Hazret-i Nûh’un gemisidir. Mutlaka gemiye cariye ıtlakı da müteareftir. Nitekim: m¡ (.......)

Bir gemi içinde doksan kız demektir. Maamafih burada yalnız elcariye denilmesinde onunla beraber muhatabların o vakıt orada atalarının sulbündeki bir ceryanda mahfuz bulunduklarına da bir iyma vardır.

Ya'ni o vakıt o cereyanda sizleri yükleyip muhafaza eden kemi değil biz idik, gemi bizim kudretimizi tanıtmak için surî bir sebebti, ona yüklemenin sebebi ma'nevîsi de îman idi. Halikî fâil ise biz idik. Biz o vak'ayı, o gemiyi yapdırıp o suyu tugyan ettirip kâfirleri gark ve mü'minleri ona bindirerek mühafaza etmekten ıbaret olan vak'ayı şu hikmet için yapdıkki

11 ﴿