11Fakat o göğüs veremedi o (akabeye) sarp yokuşa (.......) Fakat o, kuvvetine, malına güvenen mağrur insan o akabeye iktiham edemedi - AKABE, engin bir vadîden yüksek bir dağa doğru çıkan sarp yokuş demektir. IKTİHAM, hız ve tazyîk ile bir şeye atılmak, saldırmak, kahramanlıkla hücum etmektir ki, düşünmeden bir işe kendini atmak ma'nasına kuhûmden gelir. Bu ıktiham kelimesi lisanımızda pek şayi' olmuş bir ta'birdir. Zorlayıp atılmak ma'nasiyle müşkilâtı iktiham diye mef'ulibih ile sılalanır, Arabcadaki aslına göre ise müşkilâta iktiham diye mef'uli ileyh dediğimiz surette sılalanmış oluyor. Ya'ni o yüksek gayeye irmek için çıkılması lâzım gelen o sarp ve çetin yokuşa göğüs verip de onun müşkilâtını yenmek üzere ona kendini atacak bir kahramanlık, bir necâdet gösteremedi. Bundan anlaşılıyor ki, iki necidde müsbet asıl yükseklik sarp yokuş birindedir ki, o necdi hayırdır. Iktihamı değil, ihtirazı lâzım gelen şer' gâyesi veya yolu hakikatte iniş kabîlinden olmakla ona necid tesmiyesi tağlib tarikıyledir. Burada akabe ta'biri de necid gibi yüksek zor amellerden istiare olarak mecazdır. İktiham olunması lâzım gelen bu akabeden murad hayır necdi olduğu anlatılmak için şöyle tefsîr olunuyor: |
﴾ 11 ﴿