4Ve yükseltmedik mi senin zikrini (.......) Yine senin için zikrini, nam-u şanını yükseltmedik mi? -Bir takımlarına verilen ve netice itibariyle haklarında âfet olan şöhretler gibi aleyhe değil sırf lehine olarak yükselttik ma'nası ifade edilmek için (.......) yine zikre takdim olunarak tekrar tasrih edilmiştir. Zikir burada (.......) gibi şeref-ü şan ma'nasınadır. Bununla beraber Kur’ân ve fikir ma'nasına da işaret olabilir. Resûlullahın nam-u şanının yüksekliği Sûre-i Bekare de (.......) âyetinde geçen (.......) mazmunu üzere bütün Enbiya ve rüsül içinde derecat ile yüksekliğidir ki, bunun hulâsası nam-u şanının namı ilâhîyi ta'kıyb etmesidir. Allah anıldıkça onun da anılmasıdır. Ebû Ya'lînin, İbn-i Cerîrin, İbn-i Münzirin, İbn-i Ebî Hâtimin, İbn-i Hıbbanın ve İbn-i Merduyenin ve Delâilde Ebû Nüaymin Ebû Sa’îdi Hudrî radıyallahü anhten tahric ettikleri üzere Resûlullâh buyurmuştur ki, Bilirmisin senin zikrini nasıl yükselttim. Allah teâlâ a'lem dedim, dedi ki, « (.......) = Ben anıldıkça sen de maıyyetimde anıldın» (.......) Bu ise nam-u şan yüksekliğinin en büyük mertebesini beyandır. Allah denilince Resûlü beraber anılır, (.......) denilince beraberinde (.......) denilir. (.......) buyurulmuştur. Bu nam-u şan, bu beraber zikr-ü yâd ise her yüksekliğin fevkındadır. Netekim Hazret-i Hassanın şu beyti de bu yüksekliğe işarettir: |
﴾ 4 ﴿