7Muhakkak ki, îman edip yarar ameller yapanlar onlardır bütün "hayrulberiyye" (.......) haberiniz olsun ki, îman edip de -ya'ni bu beyyineye îman edip Allah için dîne muhlis, hanîf olarak mucebince (.......) salih ameller işliyenler- sade namaz ve zekât gibi dînin erkânı aslıyyesinden olan amellere mahsus değil, gerek usulden gerek füru'dan gerek feraizden gerek nevafilden gerek ıbadattan gerek muamelâttan Allah rızasına muvafık olacak salâha hıdmet eden, hayra yarar bütün iyi ve fâideli amelleri işlemek ve menhiyyattan sakınmak da ameli salih mefhumuna dahildir. Zira amel fi'l-ü terke şamildir. Ve ma'lûm ki, (.......) lâm ile muhallâ cemi' olduğu için hepsine istiğrakı ifade eder. Lâkin bundan her ferdin her ameli salihi yapmakla mükellef olduğu da zannedilmemelidir. (.......) muktezasınca herkesin hıssası ehliyyet ve vüs'ıyle mütenasibtir. Râzî der ki, (.......) cem'ın cem'a mukabelesi kabîlindendir. Onun için bir kişinin cemi'i salihatı yapmakla mükellef olması lâzım gelmez. Belki her mükellefin bir hazzı, salâhiyyeti vardır. Zenginin hazzı vermekte, fakîrin hazzı da almaktadır. Elverir ki, herkes kendi halince salâha çalışsın (.......) işte onlar hayrülberiyyedir.- Bütün halkın en hayırlısıdır. Amelce de hayırlısı, ındallah makamca da hayırlısıdır. Demek ki, îman edip de ameli saliha çalışmazsa onlar halkın en şerri olmasalar bile en hayırlısı da değildirler. Hayrülberiyye hem îman edip hem salihât işleyenlerdir. |
﴾ 7 ﴿