ÂDİYÂTVel'âdiyati sûresi, İbn-i Mes'ud ve Cabir ve Hasen ve Ikrime ve Ata kavillerince mekkî, Enes ve Katâde kavlince ve İbn-i Abbastan iki rivayetin birisinde de medenî denilmiştir. Bezzâr ve İbn-i Münzir ve İbn-i Ebî Hâtim ve İfradda Dârekutnî ve İbn-i Merdûye İbn-i Abbastan şöyle bir rivayet tahric eylemişler: Resûlullah sallâllahü aleyhi ve sellem bir hayl, ya'ni bir süvari takımı göndermişti, bir ay geçti ondan bir haber gelmiyordu, o sebeble Vel'adiyati ilh... nâzil oldu. Âlûsînin zikrettiği vechile aleyhissalâtü ves-selâm Benî kinaneye bir seriyye göndermiş ve üzerine nükabadan bir zat olan Münzir İbn-i Amri Ensarîyi ta'yin eylemişti, Peygambere bir ay bunların haberi gecikmişti, Münafıklar da onlar katlolundular demişlerdi. Bu Sûre onların selâmetini ihbar ve tebşir için nâzil oldu diye rivayet olunmuştur ki, bunlar medenî olduğunu gösterir. Âyetleri - Hılâfsız onbirdir. Fasılası - (.......) Harfleridir. Bu Sûre dahi Arzın bir zelzelesi ma'nasında olan ve bir Kıyamet gününü andıran harb hareketlerini ve kuvvetlerini ihtar ile hayr-ü şer amellerin görünüşü hengâmını bir nevi' tevziyh ve Dünyayı Âhirete tercih edenleri tehdid ve nihayet ceza gününün bir tasviri olmak ıtibariyle evvelki Sûrenin bir adîlidir, Ondaki zelzele ile bundaki koşuş, çakış ve çarpışma, ondaki ıhracı eskal ile bundaki ba'serei kubur, ondaki tahdîsi ahbar ve rü'yeti a'mal için sudûr ile bundaki tahsıyli ma fissudûr arasındaki alâka ve münasebet de aşikârdır. 1O harıl harıl koşular koşan (.......) «Vav», kasemdir. Âdiyat, hızla koşmak, segirtmek ma'nasına adivden ismi fâil cem'i müennes sâlimdir. Binaenaleyh at, deve ve sâir koşanların hepsine ıtlak olunabilir. Kamus sahibinin Besairde beyanına göre bu adiv maddesi esasen tecavüz ma'nasına mevzu'dur. Gâh yürüyüş ıtibariyle mülâhaza edilir, ona adiv ya'ni segirtmek ta'bir olunur. Ve gâh kalbî olarak mülâhaza edilir, ona adavet ve muadât, ya'ni düşmanlık ta'bir olunur. Gâh da adaleti ıhlâl ıtibariyle mülâhaza edilir ona da unvan, ya'ni zulüm ü teaddî ta'bir olunur. Ve gâh da mekân ve mahall ıtibariyle mülâhaza edilir, ona da advâ ya'ni sirayet ta'bir olunur. Sair ma'nalar bundan müteferri'dir. Ganiyy vezninde adiyy ve sariye vezninde âdiye dâima harb-ü kıtale koşup hücum eden cemaate denir. Ba'zıları adiyy piyade muhacimlerine, âdiye, süvari muhacimlerine mahsus olduğunu söylemiştir. Burada Hazret-i Alîden merviy olarak Arafata giden huccacın devreleriyle tefsirine dâir bir rivayet nakledilmiş ise de İbn-i Abbastan merviy olduğu üzere süvarîlerin atları olmak âyetlerin mazmununa nazaran zâhirdir ve ekser müfessirîn bunu ıhtiyar eylemişlerdir. Zira (.......) DABH, atların koşu esnasındaki nefeslerinin sesleridir ki, sahîl denilen kişnemek değil, yemi ve sahibini gördüğü zaman yaptığı gibi hamhame denilen sesi de değil, hızlı nefes sesi olan bir harıltı ve hohlamadır. Denilmiştir ki, dabh, bir at, birde köpek koşarken olur. Takdiri kelâm (.......) veya Dâbihat ma'nasındadır. Sonra |
﴾ 1 ﴿