7Ve yardımlığı sakınır (zekâtı vermezler) (.......) ve mâunu meni ederler -zekâtı vermezler, yâhud kimsenin esirgemiyeceği âriyet gibi cüz'î bir yardımlığı bile sakınır, kimseye bir damla birşey vermek istemezler, öyle hasis öyle nekes olurlar, böyle olanların zekât vermiyecekleri ise evleviyyetle anlaşılır. İşte böyle namaz kılar dindar görünüp de namazlarından yanılan, müraîlik, gösterip yapıp da cüz'î bir yardımdan bile kaçınan kimselerin bu halleri dinsizin dîni tekzib etmesinden değil ise de yetîmi kakıştırmasından, fukaraya yardım etmemesinden daha ziyade şayanı te'accübdür, veyl onlara. Görülüyor ki, Fîl Sûresinden sonra Kureyş Sûresi bu Mâ'un Sûresi ile tevzîh olunarak buradan veyl kelimesi ile lâfzan ve (.......) ile de ma'nen Hümeze Sûresinin (.......) mazmununa bağlandıktan ve Sûre-i Fîlde (.......) burada (.......) hitablariyle Peygambere görmedinmi? Gördün a diye birer tenbihibelîğ ile tenbih buyurulduktan sonra bunun arkasından Asr Sûresi gibi yukarıki bütün Sûrelerin hasılını üç âyetle zübdeliyen ve Kur'ânın en vecîz Sûresi ve bilhassa Vedduhâdan beri gelen Sûrelerin mazmunu üzerinde hepsinin tetimmesi olan Kevser Sûresiyle de şanı Muhammedî hülâsatülhülâsa olarak teblîğ ve tefhim edilecektir. |
﴾ 7 ﴿